"أنت تفترض" - Traduction Arabe en Turc

• varsayıyorsun
• farzediyorsun
• farz ediyorsun

Icarus I'i uçurabileceğimizi varsayıyorsun.
أنت تفترض أننا سنكون قادرين على توجيه أكريوس 1

Bunun, benim hep istediğim şey olmadığını varsayıyorsun.
أنت تفترض أن هذا ليس ما أردته أنا من البداية

Onların bizim canlı olduğumuzu varsayıp geleceklerini varsayıyorsun.
أنت تفترض أنهم يفترضون أننا أحياء وسيعودون لأجلنا

Fırlatmaya hazır olacak, başka denizaltılar olduğunu farzediyorsun.
أنت تفترض بوجود غواصات بديلة لنا مستعدة للاطلاق

Jaffa'ların seni görünce vurmayacağını farzediyorsun.
أنت تفترض أن الجافا لن يطلقوا عليك بمجرد رؤيتك

Oyunu kaybettiğimi farz ediyorsun.
أنت تفترض بأني خسرت.

Gelecek nesillerin bunu soykırımı olarak kabul edeceğini varsayıyorsun.
أنت تفترض أن الأجيال القادمة ستعلم هذا كإبادة جماعية

Sen Hector'a yasaları çiğne dediğimi varsayıyorsun.
أنت تفترض أني أطلب من هيكتور خرق القانون

İkisinin de aynı yerde öldürüldüğünü varsayıyorsun.
أنت تفترض وقوع الجريمتين بنفس المكان.

Harici bir kaynakla uğraştığımızı varsayıyorsun.
أنت تفترض أننا نتعامل مع مصدر خارجي.

- Geleceğimi mi varsayıyorsun?
لكن سنرى كيف ستمضي الليلة - أنت تفترض بأنني سأتي الليلة ؟

Rehabilitasyonun biteceğini varsayıyorsun.
أنت تفترض أن شفائى يمكن أن يكتمل

Onların sadece yetenekli değil, her zaman bilinçli ve olanların farkında olduklarını farzediyorsun.
أنت تفترض بالطبع أنها ليست قدرتهم فقط لكنهم مدركون وواعون طوال الوقت

Nero'nun, olayların nasıl gelişeceğinin öngörüldüğünü bildiğini farz ediyorsun.
أنت تفترض أن (نيرو) يتوقع ما سيحدث