anlıyorsun değil mi bu sadece bir gecelik? | Open Subtitles | أنت تفهمين إنها فقط هذه الليلة ، أليس كذلك؟ |
Siyasetten anlıyorsun. Her zaman onun hakkında konuşursun. | Open Subtitles | بربّك, أنت تفهمين السياسة, فدائمًا ما تتحدّثين عنها. |
Neden sizi bırakamayacağımı artık anlıyorsun. | Open Subtitles | لذا الأن أنت تفهمين لما لا أستطيع أن أدعكم ترحلون |
Ne demek istediğimi anlıyorsunuz, değil mi? Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أنت تفهمين ما أعنيه, اليس كذلك؟ |
Ne demek istediğimi anlıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهمين ما أعنيه, اليس كذلك؟ |
Biliyor musun, iltifat bekleyen biri için bu normal... fakat bu çocukların bazıları tam olarak melek değil, ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | و هذا طبيعي لمن في سنها كما تعلمين لكي تحظى بالاهتمام و لكن بعض هؤلاء الأولاد ليسوا ملائكة و أنت تفهمين ماذا أقصد |
Hep biraz andavallıydı. Demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | لطالما كان مفتقداً لحس التصرف الحكيم أنت تفهمين مغزى ما قلته , أليس كذلك ؟ |
Demek ki sevgi dolu kalbimi anlıyorsun. | Open Subtitles | اوه,إذا أنت تفهمين مامعنى هذا الحب-المملوء في قلبي- |
- Evet, öyleyiz. - anlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ـ إذاً أنت تفهمين ـ أجل أنا أفهم |
Beni anlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهمين قصدي، صحيح؟ |
anlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهمين ذلك ؟ |
Hayvan içgüdüsünden anlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفهمين تصرف الحيوانات. |
anlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهمين. أليس كذلك؟ |
anlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهمين ، أليس كذلك ؟ |
İngilizceyi normal anlıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت تفهمين الأنحليزيه تماما، صحيح؟ |
Sorunu anlıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تفهمين المشكلة فعلاً |
O hâlde gerçekten anlıyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً، أنت تفهمين. |
anlıyor musun hiç kendi annen tarafından reddedilmenin verdiği acıyı? | Open Subtitles | أنت تفهمين ألم أن تكوني مرفوضة من والدتك؟ |
- anlıyor musun? | Open Subtitles | أنت تفهمين ما الذي أقصده؟ |
- anlıyor musun? | Open Subtitles | أنت تفهمين ما الذي أقصده؟ |