Burada sakallı bir adam var ve sen onun sakalını çekmedin bile. | Open Subtitles | أمامك رجل ذو لحية , أنت حتى لم تقم بشدها |
Bak, geldiğini görmedin bile, öyle değil mi? Hayır. | Open Subtitles | الآن، اسمع، أنت حتى لم ترى هذه وهى قادمه |
Hiçbir zaman DiMaggio'nun bu sene kaç vuruş yaptığını bilmedin bile. | Open Subtitles | أنت حتى لم تعرف كم سجل دى ماجيو هذا العام |
Eğer açsan... Adını bile söylemedin daha. | Open Subtitles | إنظر، إذا كنت جائعاً، أوه، أنت حتى لم تخبرني بإسمك؟ |
Aslında, Henri Young'ı hiç tanımadınız, değil mi? | Open Subtitles | فى الواقع ، أنت حتى لم تقابل هنرى الصغير ، هل فعلت ؟ |
Tamam. Saçımı bile fark etmedin. | Open Subtitles | حسنا, أنت حتى لم تلحظى أنى غيرت شعرى بشكل مختلف |
Sana inanmıyorum. Daha doğru düzgün teklifte bulunmadın bile. | Open Subtitles | أنا لا أصدقك أنت حتى لم تتقدم لي بشكل لائق |
Artık kaybetmeyi alışkanlık haline getiren biri bile değilsin. | Open Subtitles | أنت مثير للشفقة ، أتَعْرفُ ذلك ؟ أنت حتى لم تصل لمستوى الفاشلين |
Eldivenleri çıkarma dostum. Daha onları kullanmadın bile Tehlike. | Open Subtitles | هيّا لا تخلع القفازات يا رجل أنت حتى لم تستعملهم يا دانجر |
Sakın... Bana bu mazeretleri anlatma Frank. İşçi Bayramı'ndan beri çocuklarınla beş dakika bile geçirmedin. | Open Subtitles | لا تبدأ معي يا فرانك، أنت حتى لم تقضي خمس دقائق مع أبنائك منذ ولادة زوجتك |
Charles, duş bile almamışsın. Roket gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | تشارلي , أنت حتى لم تغتسل رائحتك مثل رائحة الصارخ |
Dedim ki, Altı yılda bir çift çorap bile almadın. | Open Subtitles | قلت له : أنت حتى لم تبتع زوجاً جديداً من الجوارب مذ ست سنوات |
Kızın sana kehanetle bir nişanlı verdi, ve onu bile elinde tutmaya çalışmadın. | Open Subtitles | إبنتك تنبأت لك بخطيب و أنت حتى لم تستطيعى التمسك به |
- Okumadınız bile. - Kötü bir fikir olduğunu anlamama yetecek kadar okudum. | Open Subtitles | أنت حتى لم تقرأها - قرأت ما يكفى لأعرف إنها فكرة سيئة - |
Belki de seminer vermelisin Jack, babanın yanında bile işini elinde tutamıyorsun. | Open Subtitles | أنظرو لمن يتكلم, أنت حتى لم تستطع الحفاظ على وظيفتك في حين أن مديرك هو نفسه والدك |
Yani, bana bunu isteyip istemediğimi benim için uygun olup olmadığını bile sormadın. | Open Subtitles | أعني أنت حتى لم تسألني لو كانت شيئاً أريده لو كنت موافقاً على ذلك |
Biletleri daha yatağa bile atmadığın kıza mı verdin? | Open Subtitles | أعطيت بطاقتك لإمرأة أنت حتى لم تمارس معها الجنس ؟ |
Cenazesine bile gelmedin. | Open Subtitles | يا أبي ، أنت حتى لم تقدر أن تفعلها لجنازتها |
Kendin de gidebilirsin, bütün sabah orada oturdun, ...gittiğimden beri yerinden kımıldamamışsın bile. | Open Subtitles | بإمكانك الذهاب بنفسك دائماً تعلم، لقد كنت جالساً هنالك طوال الصباح أنت حتى لم تتحرك منذ رحلت |
Bunu bitirmemişsin bile. Tam olarak neyde harikayım? | Open Subtitles | . أنت حتى لم تكمل هذه الجملة فيما أنا عظيمة بالضبط ؟ |
hiç mücadele etmediniz. | Open Subtitles | يا صاح أنت حتى لم تطرح أسئلة عن سبب قـتـلنا والدك |