"أنت سَتَكُونُ" - Traduction Arabe en Turc

    • olacaksın
        
    • olurdun
        
    • olursunuz
        
    • olacaksınız
        
    Sen kırmızı olacaksın. Ben mavi. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ الأحمر.و أنا سَأكُونُ الأزرق.
    Yakında sürekli onu düşünüyor olacaksın. Open Subtitles قريباً جداً أنت سَتَكُونُ تَفكير بشأنها دائماً،
    Yarın bu zamanlar New York'ta olacaksın, evlat... Open Subtitles بهذا الوقتِ غداً، أنت سَتَكُونُ في نيويورك تعقد الإتّفاقَ
    Eğer sana, hakettiğin nafakayı almanda yardım etmeme izin vermiş olsaydın, tıp fakültesinde ikinci yılınının yarısında olurdun. Open Subtitles إذا أنت تَتْركُني أَحْصلُ عليك المستوطنةَ إستحققتَ، أنت سَتَكُونُ في منتصف سَنَتكَ الثانية في مدرسةِ
    Niles'la aynı oda-da yatsan sen de aynı durumda olurdun. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ نفس الطريقِ إذا إشتركتَ في a غرفة مَع النيل.
    Belki bir akşam siz benim seçtiğim kadın olursunuz. Open Subtitles ربما ليل واحد أنت سَتَكُونُ سيدتَي الخاصّةَ.
    Bu silahın doldurulup boşaltılmasından siz sorumlu olacaksınız. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ مسؤول عن الحشو وإفْراغ هذا السلاحِ بنفسك.
    Turk, bu dersi birlikte yazmak için beni seçtiğine çok mutlu olacaksın. Open Subtitles التركي، أنت سَتَكُونُ سعيد إلتقطتَني لمُشَارَكَة في كتابة هذه الدراسةِ.
    Çok uslu olacaksın, istedikleri her şeyi yapacaksın. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ جيد جداً، أنت تَعمَلُ أيّ شئَ يَسْألونَ.
    Onun dadısı, bakıcısı, dostu olacaksın. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ مربيتةَ مراقبه وأفضل أصدقائه
    Başka bir birlikte onların yıldızı olabilirdin ama Zeta Beta ile, en iyi yerde olacaksın. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَنضمَّ إلى آخر ويَكُونُ نجمَهم، لكن في بيتا زيتا، أنت سَتَكُونُ بأفضل.
    Sen, sen onun gardiyanı olacaksın. Bu, senin ödülün. Open Subtitles أنت، أنت سَتَكُونُ حارس سجنه هذه هى مكافأتك
    Haftada üç gün Montgomery'de olacaksın. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ في مونتغومري فقط لثلاثة أيامِ في الإسبوع
    Yeni politika ve sunum direktörü sen olacaksın. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ المديرَ الجديدَ للسياسة والتقديم
    Sen Beyaz Saray'da olsaydın, aynı kara cahil olurdun. Open Subtitles lf أنت كُنْتَ في البيت الأبيضِ، أنت سَتَكُونُ غيتواً كجحيم.
    Japonya'da, ölmüş olurdun Open Subtitles في اليابان، أنت سَتَكُونُ ميتَ
    Uslu çocuk mu olurdun? Open Subtitles أنت سَتَكُونُ ولد جيد؟
    Burada güvende olursunuz, istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ آمن هنا، وأنت يُمْكِنُ أَنْ تَبْقى طالما تَحْبُّ.
    Kabinin güvenli olmadığını düşünüyorsanız, belki de aşağıdaki kargo bölümünde daha rahat olursunuz. Open Subtitles إذا أنت لا تُفكّرُ بأنّ الحجرةَ آمنةُ، ربما أنت سَتَكُونُ أكثرَ راحة... الطابق السفلي الطائر في خليجِ الشحنَ؟
    Ekibin çok değerli bir üyesi olursunuz. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ a ثروة ضخمة.
    Bu silahın doldurulup boşaltılmasından siz sorumlu olacaksınız. Open Subtitles أنت سَتَكُونُ مسؤول عن الحشو وإفْراغ هذا السلاحِ بنفسك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus