- Ama şimdi onları düşünmeyelim. - Oh, çok haklısın. | Open Subtitles | ـ دعنا من التفكير فيهم الآن ـ بالطبع,أنت على صواب |
Biliyor musun? çok haklısın. Bu adam bir alkışı hak etti, çünkü bu adam hükümetimizin ne kadar duyarsız olduğunu biliyor. | TED | أتعرف أنت على صواب. لابد أن نصفق له. لأن هذا الرجل يعلم كم هي حكومتنا غير حساسة. |
haklısın. Aklı başında bir kadın göster bana. | Open Subtitles | أنت على صواب أحصلى لى على امراه تعرف عقلها جيداً |
Kesinlikle Haklısınız sayın avukat. | Open Subtitles | لم يدان موكلي بعد. أنت على صواب بكل تأكيد، أيها المحامي. |
- Bilirsin, baban keçi gibi inatçıdır. - Bu konuda Haklısınız, hayatım. | Open Subtitles | ـ تعلمين أن والدك له ارادة من حديد ـ أنت على صواب يا عزيزتى |
O da: "Albert, sen haklısın, ben haksızım. | Open Subtitles | و قد قال ألبرت أنت على صواب و أنا على خطأ |
Sen haklısın, Jackie, Fonz ,Bruce Lee'yi dövebilir. | Open Subtitles | أنت على صواب, جآكِ, الفونز يمكن أن يهزم بروس لي. |
haklısın Randy. | Open Subtitles | أنت على صواب يا راندي سوف أذهب لأخذ إثنين من اللحم المقدد |
haklısın bu gerçekten kulağa çılgınca geliyor. | Open Subtitles | أنت على صواب هذا فعلاً يبدو أنه كلام مجنون |
Pekala, tamam, kararımı verdim. Sen haklısın. Belki de oral için değerdir. | Open Subtitles | حسنا, إذا, لقد إتخذت قراري أنت على صواب, ربما تستحق لعقة القضيب ذلك |
Loudon, düşündüm de sen haklısın. | Open Subtitles | "لودون"، أنا فكرت في الموضوع أتَعْرفُ، أنت على صواب |
haklısın, mesela Jackson Pollock veya Ernest Hemingway okurken kimin kazanıp kaybettiğini değil... | Open Subtitles | أنت على صواب هذا مثل القراءة عن (جاكسون بولوك ) أو (ارنست همينجواي) |
Pekala eğer şu şatoya yöneldiklerini düşünüyorsan, kesinlikle haklısın. | Open Subtitles | حسناً,أنت على صواب أنهم متوجهون للقلعة |
Diyelim ki sen haklısın, ben haksızım. | Open Subtitles | ؟ لنقل أنك أنت على صواب وأنا على خطأ |
Belki de haklısın dostum. | Open Subtitles | حسنا ربما أنت على صواب يا صديقى |
haklısın, bunu atlamalıyız. | Open Subtitles | أنت على صواب , يمكننا إلغاء ذلك. |
Haklısınız. Çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنت على صواب سيد "روذستين",أنا آسف للغاية |
Haklısınız. Hiç de özel bir koku değil. | Open Subtitles | أنت على صواب ٍ لا شىء مميز بها |
Evet efendim çok Haklısınız. | Open Subtitles | سيدي, أنت على صواب |
Evet, Haklısınız, yararı oluyor. | Open Subtitles | لا, أنت على صواب. هذا لا يضر. |
Evet, Haklısınız. | Open Subtitles | نعم , أنت على صواب . |