"أنت في الحقيقة" - Traduction Arabe en Turc

• Gerçekten
• aslında

Dün olanlar yüzünden Gerçekten birini vuracak mısınız?
أنت في الحقيقة ستضرب شخص ما بسبب ما حدث أمس؟

Daha anne rahmine düşmemiş yavrumuza Gerçekten Bozo adını mı koyacaksın?
أنت في الحقيقة تريد أن تدعو نسلنا ببوزو؟

Neyse, bu zırvalara Gerçekten inanıyor musun?
على أية حال هل أنت في الحقيقة إشتريت ذلك الحصان اللعين؟

Gerçekten şef pozisyonu için başvurmuyorsun, değil mi?
أنت في الحقيقة لست لتقديم طلب نيابة مدير

aslında bunun sorumlusu tamamen sensin hiçbir şey hissetmiyorsun çünkü sen ahlaksız bir kaltaksın.
و أنت في الحقيقة المسؤولة عن الأمر برمته و لكنك لا تشعرين بذلك، لأنك مجرمة

Oh, peki... Gerçekten niye buradasın?
لماذا أنت في الحقيقة هنا ؟ لماذا أنتي هنا ؟

Gerçekten bunu kaybediyorsun. Biliyorsun degil mi?
أنت في الحقيقة تخسرين كل شئ, أتعلمين ذلك؟

Gerçekten kim olduğunu gördüğümüzde sana değer vermemizden.
خائف إدا، عرفنا من أنت في الحقيقة لكننا نهتم بك

Bütün gün kös kös oturulan diğer meslekler gibi değil, Gerçekten bir şeyler yapıyorsun.
إنه ليس مثل الأعمال الأخرى حيث تجلس على مؤخرتك طوال اليوم فحسب أنت في الحقيقة تفعل أشياءً

Oh... Gerçekten iyisin. Beni sahiden kandırdın.
أنت حقّاً جيّد أنت في الحقيقة تمكنت منّي

Gerçekten yeniden bisiklet sürmek istemiyor musun?
لذلك أنت في الحقيقة لا ترغب في الحصول مرة أخرى على الدراجة؟

Ama sen Gerçekten hükümet için çalışıyordun.
أنت في الحقيقة كنت تعمل للحكومة.

Gerçekten benim katil olduğuma mı inanıyorsunuz? Bu çok komik.
أنت في الحقيقة تعتقد بأني أنا القاتل.

Bunu Gerçekten yapıyor musun?
هل أنت في الحقيقة تعمل ذلك؟ نعم

Sen Gerçekten askeri bir kuşsan,
الآن، إذا أنت في الحقيقة طير عسكري،

Dostum, işteki ilk gününü hatırlıyorum. Çok korktuğun için Gerçekten altına sıçtığını hatırladın mı?
تذكّرْك كُنْتَ خائف جداً أنت في الحقيقة cr pped نفسك.

Gerçekten öldünüz mü?
أنت في الحقيقة ميت ؟ بالعرف الطبي :

Hayır, lütfen, ciddiyim. Gerçekten tehlikelisin.
رجاءً، جدياً، أنت في الحقيقة خطير.

- yazdığınız olmayan bir şey için. - aslında, ben bunu yazdım.
لشيء لم تكتبه أنت في الحقيقة ، لقد كتبته أنا

aslında bizim patronumuz olduğunu neden bize hiç söylemedin?
لماذا لا تريد أن تُقِر بأنك أنت في الحقيقة مديرنا؟