"أنت في الواقع" - Traduction Arabe en Turc

    • Aslında
        
    • Gerçekten
        
    Açık mavi bir okyanusa baktığınızda Aslında hareketli hayatla dolu bir mikrobik çorbayı seyrediyoruz. TED عندما تنظر إلى المحيط الأزرق الشفاف، أنت في الواقع تحدق في حساء ميكروبي مليئ بالحياة.
    Şimdi, kendinizi işin dışına çekiyormuşsunuz gibi gözükebilir, ama öyle değil. Aslında kendinizi daha işe yarar hâle getiriyorsunuz. TED الآن، يبدو الأمر كأنك تخرج نفسك من وظيفة، ولكنك لا تفعل. أنت في الواقع تجعل نفسك أكثر فائدة.
    Aslında biraz daha farklı olan bir şey yapıyorsunuz. TED أنت في الواقع بصدد فعل شيئ مختلف قليلا.
    Gerçekten böyle bir aktivitenin parçası olmam için para ödemek istiyor musun? Open Subtitles أنت في الواقع تريد الدفع لي لتجعلني أشترك بهذا النوع من النشاطات
    Doğru söyle, Gerçekten zevk almadın, değil mi? Open Subtitles ليلى , أنت في الواقع لم تستّمتعي بذلك , أليس كذلك
    Şu an Gerçekten inek gübresi üzerinde duruyorsun. Open Subtitles أنت في الواقع تقفين علي كومة من روث البقر
    Aslında, hiç kimseyi görüp, duymadın mı? Open Subtitles إذاً أنت في الواقع لم تري أو تسمعي أحداً ؟
    Aslında daha kısasın ve cambaz ayaklığıyla mı yürüyorsun? Open Subtitles أنت في الواقع أقصر و أنت تمشيّ على أعمدة خشبية ؟
    Biliyor musun? Evimize zorla giren tamamen manyak bir hatuna göre ... Aslında baya sağlamsın. Open Subtitles بالنسبة لفتاة مخبولة تقتحم المنازل أنت في الواقع رائعة
    Sen Aslında benim kendimle yaptığım bir tartışmanın parçasısın. Open Subtitles أنت في الواقع جزء من جدلية أخوضها مع ذاتي
    Pardon birleşmeyi finanse eden şirketin jetlerinde uçuş görevlisiydin Aslında. Open Subtitles أنا أسفة، أنت في الواقع مضيفة طيران في طائرة البنك الذي مول عملية الدمج
    Bu yüzden Aslında sadece bana bağırıyorsun şu an. Open Subtitles لذا أنت في الواقع تصرخ عليّ فقط
    Biliyorum. Aslında seni görmeye geldim. Open Subtitles أعرف، لقد جئت لأراك أنت في الواقع
    Yani, eski bir hastanın hislerine hitap edebilmek için Gerçekten günleri mi sayıyordun? Open Subtitles إذن أنت في الواقع كنت تعد الأيام حتى تستطيع السيطرة على أحد مرضاك عاطفيا
    Hayır, Gerçekten bir fahişe tarafından bıçaklandın. Open Subtitles كلا، أنت في الواقع تعرضت للطعن من قبلِ عاهرة.
    Gerçekten onaylanmamak için çabalıyorsun. Open Subtitles أنت في الواقع تحاول أن لا يتمّ قبولنا؟
    Gerçekten deniz kızı gördün demek. Open Subtitles إذا، أنت في الواقع شاهدت حورية.
    Gerçekten onu uydurduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles أنت في الواقع تعتقد أني اختلقت الأمر ؟
    Gerçekten Komünist Parti üyesi misiniz? Open Subtitles هل أنت في الواقع عضو في الحزب الشيوعي؟
    Gerçekten Komünist Parti üyesi misiniz? Open Subtitles هل أنت في الواقع عضو في الحزب الشيوعي؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus