anlamıyorsun 5 no'lu karayolu engellendi, böylece pas geçildi. | Open Subtitles | أنت لا تدرك الأمر الطريق الخامس مغلق بسبب الثلوج |
Hayır, baba, anlamıyorsun. | Open Subtitles | لا، يا أبي. أنت لا تدرك الأمـور. |
anlamıyorsun John. İnsanlar hedef ister. | Open Subtitles | أنت لا تدرك يا جون الناس يريدون سببا |
Zevk almıyorsak, bu senin hatan. Bazen ne kadar kaba olduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تدرك كم من الممكن أن تصير لئيماً في بعض الأوقات |
O zaman kaybedecek çok az şeyim olduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | حسناً , إذاً أنت لا تدرك كم هو قليل ما لدي لأخسرة |
Bilemezsiniz. | Open Subtitles | أليس كذلك؟ - أنت لا تدرك .. |
Ne kadar tehlikede olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك كم أنت خطير في الداخل |
Ne kadar tehlikeli bir durumda olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك مدى خطـورة موقفهـا. |
Ne kadar tehlikeli bir durumda olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك مدى خطـورة موقفهـا. |
Bana ne yaptığını anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك ما كنتَ بالنسبة إلي |
Ne kadar ince bir buzun üzerinde yürüdüğünü anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك مدى خطورة ما تفعله |
Ne kadar önemli biri olduğunu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدرك كم أنت مفيد لنا |
Hayır hayır Hastings anlamıyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، أنت لا تدرك انظر إلى الحشود! |
Derek senden nefret ediyor, ama anlamıyorsun. | Open Subtitles | إن " ديريك " يكرهك و أنت لا تدرك هذا |
Henüz farkında değilsin ama hayatın sona ermek üzere. | Open Subtitles | أنت لا تدرك هذا بعد؟ لكن حياتك على وشك أن تزول من الوجود |
Beni gene de kırdın. farkında değilsin ama benim idolümsün. | Open Subtitles | هل ستجرحني على أي حال أنت لا تدرك الأمر، أنت نجمي المفضل! |
Carla ve Elliot'un kalktıklarının farkında değilsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تدرك أن (كارلا) و(إليوت) رحلتا, أليس كذلك! |
Benden ne istediğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تدرك ما تطلب مني فعله. |
Bilemezsiniz. | Open Subtitles | أنت لا تدرك .. |