Pekala, kendini düşünmüyorsun, peki biz ne olacağız? | Open Subtitles | حسنا, أنت لا تفكر فى نفسك,ولكن ماذا عنا ؟ |
Oraya geri dönmeyi düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكر حقا حول الرجوع إليه، أليس كذلك؟ |
Aşağı atlamayı düşünmüyorsun değil mi dostum? | Open Subtitles | أنت لا تفكر فى القفز فى النيل, اليس كذلك ؟ |
Evime, kızımın yanına dönmekten başka birşey düşünemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تفكر بشيئ سوى الرجوع للمنزل للجلوس مع إبنتي |
Eğlenceli. Albie, bunu doğru bir şekilde düşünemiyorsun. | Open Subtitles | هذا مسلّ ــ ألبي، أنت لا تفكر جيداً في الموضوع |
Ödemeyi düşünmüyor musunuz, Belediye Başkanı? | Open Subtitles | أنت لا تفكر في أن تدفع له يا سيادة العمدة، أليس كذلك؟ |
Ödeme yapmayı... Ödeme yapmayı düşünmüyorsunuz, değil mi, Bay Başkan? | Open Subtitles | أنت لا تفكر في أن تدفع له يا سيادة العمدة، أليس كذلك؟ |
Sizden isteneni harfiyen yerine getiriyorsun, polis bile çağırmadınız, oğlunuzun güvenliğinden başka bir şey düşünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتتفعل كُلّشيءيطلبونه أنتلَمْتُستدعِالشرطة، أنت لا تفكر غير في أمن ابنك |
Senin sorunun bu, hiç düşünmüyorsun! | Open Subtitles | ولكن هذه هي المشكلة أنت لا تفكر في أي شيء |
Ama işte mesele de bu, sen hiçbir şeyi düşünmüyorsun! | Open Subtitles | لكن هنا حيث تكمن المشكلة , أنت لا تفكر أبداً في أي شيء |
Bugün işe gitmeyi düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكر بالذهاب إلى العمل اليوم؟ أليس كذلك؟ |
O zavallı ailelerden yardım almayı düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكر باستخدام أولئك العوائل الضعفاء كمصدر للمعلومات، أليس كذلك؟ |
Benim alt tabaka biri olduğumu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكر في كطبقة منخفضة, أليس كذلك يا لين؟ |
Gerçekten o arabayı almayı düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ويجب أن تجعل هذا عاملا تعتبره عندما تحدد السعر أنت لا تفكر حقا في شراء هذه السيارة أليس كذلك؟ |
Düşündüğünü düşündüğüm şeyi düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | مهلاً ، أنت لا تفكر بما تفكر فيه ، أليس كذلك؟ |
Bekle, kendini dondurmayı düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انتظر، أنت لا تفكر في هذا تجميد نفسك، هل تفكر في ذلك؟ |
Meteor taşı adrenalin akışına neden oluyor. Akıllıca düşünemiyorsun. | Open Subtitles | فصخرة النيزك ترفع نسبة الأدرينالين لديك، أنت لا تفكر بوضوح |
Düzgün düşünemiyorsun Yüzbaşı. | Open Subtitles | . أنت لا تفكر بطريقة سليمة ، يا أيها القائد |
Aileden birinin adını düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | أنت لا تفكر فى أي من أسماء العائلة؟ |
Onu yakalayıp götürmeyi hakikaten düşünmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تفكر حقاً فى الإمساك به ، أليس كذلك ؟ |