"أنت لا تَستطيعُ" - Traduction Arabe en Turc

    • edemezsin
        
    • Yapamazsın
        
    • alamazsın
        
    • olamazsın
        
    • Gidemezsin
        
    • edemiyorsan
        
    Önümüzdeki 15 yıl yardım edemezsin. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ المُسَاعَدَة ل15 سنةِ أخرى.
    - Hayır. Benim kadar hızlı hareket edemezsin. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ التَحَرُّك سريعا مِثْلي يُمْكِنُ أَنْ.
    Dur orada, Kang. Janjanlı ışın tabancanlar seyircilerime artistlik Yapamazsın. Open Subtitles توقف الآن، أنت لا تَستطيعُ إرْهاب جمهوري ببندقيةِ أشعاعِكَ المُبهرجةِ.
    Kirası sabit, o yüzden kontrat Yapamazsın. Open Subtitles انة إيجارُ مستقرُّ ، لذا أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَجيءَ لعمل عقد الايجار
    Bugün yardım alamazsın. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ أَنْ تُصبحَ أيّ مساعدة جيدة اليوم.
    Bana kızmış olamazsın. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَكُونَ مجنون من المحتمل عليّ.
    - Git Walter. Git! - Hayır Walter Gidemezsin. Open Subtitles نعم والتر ارحل استمر اخْرجُ لا والتر أنت لا تَستطيعُ الذِهاب
    Bunu takdir edemiyorsan, edecek insanlar var. Open Subtitles وإذا أنت لا تَستطيعُ تَقدير ذلك، هناك الكثير مَنْ يَسْتَطيع.
    Haydi Glen, bizi böyle askıda tutmaya devam edemezsin. Open Subtitles تعال، غلين، أنت لا تَستطيعُ الإبْقاء تَوْتيرنا على طول.
    Pes edemezsin, sana ihtiyacı olan insanlar var. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ فقط تَستسلمُ هناك ناس هناك الذي يَحتاجُك حقاً.
    Yaptığın şeyi inkar edemezsin, Jason. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ الإجْتياَز بأَنْك عَمِلتَ، جيسن.
    Bazı şeyleri kontrol edemezsin dedi. Open Subtitles قالَ بَعْض الأشياءِ أنت لا تَستطيعُ السَيْطَرَة على.
    Bunu Yapamazsın seni manyak. Burası modern donanma! Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ عمَلُ هذا، أنت معتوه هذة البحرية الحديثُة
    Bunu Yapamazsın! Open Subtitles انها في حالة صدمة كلية أنت لا تَستطيعُ ان تفعل ذلك
    Kafanı İncile vurmadan su Yapamazsın. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ ان تضع الماء بدون ان تَضْربُ بندقَكَ على التوراة.
    Onları alamazsın. Onlar benim. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ أَخْذ تلك الأشياءِ إنها لي
    Burası hamburgerci değil, her zaman istediğin şeyi alamazsın. Open Subtitles هذا لَيستْ ملكَ بيرجرِ. أنت لا تَستطيعُ دائماً إفعل ماتريد.
    Benim kokumu o eski şeyde alamazsın. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ إِشْتِمامي حقاً على ذلك الشيءِ القديمِ.
    Hayır, olamazsın, yoksa Amy'nin iki sene boyunca hazır olmasını beklemezdin. Open Subtitles لا، أنت لا تَستطيعُ أَنْ، أَو أنت لا إنتظرتْ السنتانُ لأيمي الّتي سَتَكُونُ مستعدّةَ. أنا فقط لا أَحصَلُ عَلى أنت.
    Çocuğun yoksa bir çocuk partisine Gidemezsin. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ الذِهاب إلى حفلة أولاد ، بدون ولد
    Onu kontrol edemiyorsan kilit altında tutmalısın. Open Subtitles إذا أنت لا تَستطيعُ السَيْطَرَة عليها، أنت يَجِبُ أَنْ تَبقيها المُغلَق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus