"أنت لا تُريدُ" - Traduction Arabe en Turc

    • istemiyorsan
        
    • istemiyor musun
        
    • uğratmak istemiyorsun
        
    Kafanı kırmamı istemiyorsan, çeneni kapa ve dikkat et. Open Subtitles إذا أنت لا تُريدُ هزازَ الكوكتيلَ في لثثِكَ، سَكتَ ويَنتبهُ.
    Hayır. İstemiyorsan, gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles لا نحن ليس من الضروري أن نَذْهبُ إذا أنت لا تُريدُ ذلك
    Eve kadar sırt üstü yüzmek istemiyorsan aşağı in. Open Subtitles لو أنت لا تُريدُ السِباحَة على الظهر للبيتِ، اَنْزلُ هنا.
    - Kalmak istemiyor musun yoksa? Open Subtitles أنت لا تُريدُ البَقاء، أليس كذلك؟
    yani şeker almak istemiyor musun? Open Subtitles أنت لا تُريدُ ان تشتري الحلويات؟
    Şey, aileni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorsun, aramızda değillerse bile. Open Subtitles حَسناً، أنت لا تُريدُ الخَيبة أمل أبويك، حتى إذا هم لَيسوا هنا.
    Beni dinlemek istemiyorsan dinleme. Open Subtitles أنت لا تُريدُ الإستِماع لي، لا تُستمعْ لي.
    Eğer, cinsel tacizden şikayet eden o çıtır benim programımı arasaydı, ona, "Eğer insanların sutyenini kapmasını istemiyorsan, giyme" derdim. Open Subtitles lf ذلك فرخِ الأَنين دَعاني، l'd رأي، " lf أنت لا تُريدُ عَضّ الناسِ حمالة صدركَ، لا يَلْبسُ واحد. "
    Kafanı kırmamı istemiyorsan, çeneni kapa ve dikkat et. Open Subtitles إذا أنت لا تُريدُ هزازَ الكوكتيلَ في لثثِكَ، سَكتَ ويَنتبهُ.
    İstemiyorsan, gitmek zorunda değilsin. Open Subtitles أنت ليس من الضروري أن تَذْهبُ، تَعْرفُ، إذا أنت لا تُريدُ إلى.
    Ama yapmak istemiyorsan da gerçekten hiç önemli değil. Open Subtitles لكن إذا أنت لا تُريدُ مُوَاصَلَته، إعتقدْني، ذلك لَطِيفُ، أيضاً.
    Ölmek istemiyorsan, arkadaşım benimle uçak pistine gelsen iyi edersin. Open Subtitles إذا أنت لا تُريدُ مَوت، صديقي، أنت من الأفضل أن تَجيءَ مَعي إلى المهبطِ.
    Pekala. İstemiyorsan konuşmak zorunda değilsin. Open Subtitles أنت ليس من الضروري أن تَتكلّمُ إذا أنت لا تُريدُ إلى.
    Bak, birlikte yaşamak istemiyorsan bunu anlayışla karşılarım. Open Subtitles النظرة، إذا أنت لا تُريدُ للتَحَرُّك في سوية، تَعْرفُ، أَفْهمُ.
    Eğer birşeyi yapmak istemiyorsan, yapma. Open Subtitles إذا أنت لا تُريدُ أَنْ تَعمَلُ هو، لا يَعمَلُ هو.
    Seksi konuşmak istemiyor musun? Open Subtitles أنت لا تُريدُ للتَحَدُّث عن الجنسِ؟
    Parayı istemiyor musun artık? Open Subtitles أنت لا تُريدُ المالَ، أليس كذلك؟
    Söylediğim hiçbir şeye inanmak istemiyor musun? Open Subtitles لذا أنت لا تُريدُ الإلتِصاق لا شيء في فَمِّي , hm؟
    İpliği istemiyor musun? Open Subtitles أنت لا تُريدُ الخيط؟
    Sevdiklerini hüsrana uğratmak istemiyorsun ama... bazen kaçınılmaz oluyor işte. Open Subtitles أنت لا تُريدُ الخَيبة أمل الناس تَحبُّ، لكن أحياناً هو حتميُ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus