"أنت لم تسمع" - Traduction Arabe en Turc

    • duymadın
        
    • duymadınız
        
    O küçükn çinli hakkında uzun zamandır birşey duymadın mI? Open Subtitles أنت لم تسمع عن تلك اليابانيه الصغيره مؤخراً؟
    Benden duymadın ama Momo bir dilim biberli pizza ve şekerli donat istiyormuş. Open Subtitles أنت لم تسمع منّي، يُريد مومو قطعة من البيتزا بالبيبروني ودونات بالسكر
    Sen, bu hikayeyi hiç duymadın değil mi? Open Subtitles أنت لم تسمع بتلك القصةِمطلقاً،أليس كذلك؟
    Hiçbir şey duymadınız değil mi? Sadece küçük bir tetik tıkırtısı. Open Subtitles أنت لم تسمع شيء سمعت نقرةَ الأنزلاق قليلاً
    Evet, fellatio, hiç duymadınız mı? Open Subtitles إذن أنت لم تسمع من قبل عن المداعبة بواسطة الفم؟
    duymadın galiba. "Noel" dedi bok kafalı. Open Subtitles ربما أنت لم تسمع ذلك لقد قال عيد ميلاد سعيد يا ملعون
    Evet ama daha benim ne yapacağımı duymadın bile. Open Subtitles أجل، حسناً، أنت لم تسمع ما سأودّ القيام به.
    Bunun ağzımdan çıktığını hiç duymadın Ajan. Open Subtitles أنت لم تسمع هذا يخرج من فمي أيّها العميل
    Bunun ağzımdan çıktığını hiç duymadın Ajan. Open Subtitles أنت لم تسمع هذا يخرج من فمي أيّها العميل
    - İnsanların fısıldaştığını duymadın mı? Open Subtitles إنه مثل شد الخيط أنت لم تسمع أناساً يهمسون ؟
    - Bunu bizden duymadın. - Peki ya siz ikiniz ne yapıyorsunuz? Open Subtitles أنت لم تسمع ذلك منا وماذا تفعلان أنتما الإثنان؟
    Bu akşam dediğim hiçbirşeyi duymadın. Open Subtitles أنت لم تسمع شيئاً ممَا قلته الليلة
    Dinle, dostum. Belki duymadın. Ben Eski Detroit'in adamıyım. Open Subtitles -إسمع يا صاحبي ربما أنت لم تسمع بأنني الرعيم هنا في" ديترويت" القديمة
    - Hiçbir şey duymadın. - Hiçbir şey duymadım. Open Subtitles ـ أنت لم تسمع شيئا ـ لم أسمع شيئا
    Bunu benden duymadın ama La Cienega ve Washington'ın köşesindeki Bar ve Vampir kulübünü biliyor musun? Open Subtitles أنت لم تسمع ذلك منى , لكن... . أنت تعرف ذلك الملهى و نادى القتال فى واشنطن ؟
    Alarmın kapandığını falan da duymadınız değil mi? Open Subtitles أنت لم تسمع أبداً صوت ذلك الإنذار أليس كذلك؟
    Herhalde duymadınız. Ben şimdi Gauleiter'ım. Open Subtitles ربما أنت لم تسمع بانني الآن القائد.
    Aslında, bence Klinefelter sendromu var onda, tabii benden duymadınız. Open Subtitles "حقيقة , أعتقد أنه يعاني من "متلازمة كلاينفلتر {\an6} {\cH00FDE3} أعراضها التأخر العقلي والفهمي , أنت لم تسمع هذا مني
    Bunu benden duymadınız. Open Subtitles لكن رجاءا, أنت لم تسمع ذلك مني.
    Bunu benden duymadınız ancak Bangkok'da, Laos'da savaş esiri gördüğünü söyleyenler var. Open Subtitles أنظر، أنت لم تسمع هذا مني لكن هناك أثنين (من الرجال هنا في (بانكوك
    Benden duymadınız. Open Subtitles أنت لم تسمع ذلك مني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus