İç çamaşırını giymediğim için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني لا أرتدي ملابسك الداخلية |
Hayatını bildiğim için şanslısın çünkü dürüst olmak gerekirse kıçını anında kapının önüne koymalıydım. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني أعرفك طوال حياتك، لأنه صراحة .علي أن أطردك حالا |
Polis olmayı bu kadar çok istediğim için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني أريد أن أكون شرطي بدرجة كبيرة |
- Şanslısın ki kurşunu tam isabet ettiremedim. - İsteseydin yapabilirdin. | Open Subtitles | ــ أنت محظوظ لأنني أخطأت الطلقة ــ أعتقد بأنك عصفت بي |
Şanslısın ki, vitesli araba kullanmayı bilmiyorum, yoksa canına okurdum araba sapığı! | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني لا أجيد قيادة سيارة ذات علبة تروس يدوية وإلا أبرحتك ضرباً وأخذت سيارتك أيّها المنحرف |
Silahı olmayan tek Cumhuriyetçi... ben olduğum için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني الجمهورية الوحيدة التي لا تحمل مسدساً |
Şu an asam yanımda olmadığı için şanslısın | Open Subtitles | تعلم ماذا, أنت محظوظ لأنني لا احمل عصاي السحريه معي |
Seni ve siktiğim kızını vurmadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني لم أطلق عليك النار وابنتك |
seni pataklamadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني لا أركل مؤخرتك الآن |
Seni oralardan uzaklaştırdığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني أخذتك بعيداً عن هنا |
Dava açmadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني لم أرفع دعوى قضائية ضدك |
Bir şey diyeyim mi Andy, hastanede olmadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أتعرف يا (آندي)، أنت محظوظ لأنني لست في المستشفى |
Seni şimdiye kadar vurmadığım için şanslısın,Smiley. | Open Subtitles | "أنت محظوظ لأنني لم اقتلك يا"سميلي |
Arkanı kolladığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني أعتني بك. |
- Bu kadar bulduğumuz için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني وجدت هذه |
Seni sevdiğim için şanslısın. Gel bakalım. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني أحبك |
Şanslısın ki kapıdan giren bendim, ha? | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني أنا الذي دخلت من الباب |
Şanslısın ki yerleri kafanla paspaslamıyorum. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني لم أنظف بك الأرض |
- Aç olduğum için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنني جائع |