Aslında, Teğmen Stanton senin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | في الحقيقة الملازم ستانتن هو الذي أنقذ حياتك |
Bomba patladığında seni korudu. hayatını kurtardı. | Open Subtitles | عندما انفجرت القنبلة ، غطي عليك كـ درع لقد أنقذ حياتك |
Hayatını kurtarıyorum salak. O silahları topla çabuk. | Open Subtitles | أنقذ حياتك ياغبي, والان ألتقط تلك الاسلحه |
Üçüncü kez hayatını kurtardım. | Open Subtitles | هذه هي .. المرة الثالثة التي أنقذ حياتك فيها |
Hey dostum, az önce hayatını kurtaran adama bir teşekkür bile yok mu? | Open Subtitles | يا صاحبي على الأقل قل كلمة شكر للرجل الذي أنقذ حياتك ؟ ماذا ؟ |
İşin ucunda senin Hayatını kurtarmak var. Anlayış göstereceklerdir bence. | Open Subtitles | إذا كان هذا يعني أن أنقذ حياتك أعتقد أنهم سيتفهمون |
hayatını kurtarmış kişiyle böyle konuşulmaz. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة تتحدّث بها إلى الرجل الذي أنقذ حياتك |
Kimsenin senin hayatını kurtardığını söylemediğini düşününce, mantıklı. | Open Subtitles | هذا صحيح، بالنظر إلى أنه لم يأتي أحدهم ليقول انه أنقذ حياتك |
Yani hayatını kurtardı kendini toparlamana yardım etti ve gözünü saçma sapan şeylerle boyadı. | Open Subtitles | إذن فقد أنقذ حياتك واعتنى بك، وأقنعك ببعض الهراء |
- Duydum. - Evet, çünkü Bu Akşam Birisi hayatını kurtardı. | Open Subtitles | -سمعتك أجل ، لإن أحدهم أنقذ حياتك الليلة |
hayatını kurtardı, yıldızların altında dans ettiniz yağmurda öpüştünüz. | Open Subtitles | أنقذ حياتك ورقصتما تحت النجوم. - قبلة فى المطر. |
O senin hayatını kurtardı, sen de onunkini. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتك ، و الآن أنت أنقذت حياته |
hayatını kurtardı ve sen onu ölüme terkedeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتك وأنت سوف تتركه هكذا |
Hayatını kurtarıyorum. Senin için bir sorun mu var? | Open Subtitles | أنقذ حياتك أنت موافق على ذلك، أليس كذلك ؟ |
Hayatını kurtarıyorum çünkü yapılması gereken doğru şey bu, izinli günüm olsa da! | Open Subtitles | أنا أنقذ حياتك لأنه الفعل الصواب لفعل رغم أن هذا اليوم هو يوم عطلتي |
- hayatını kurtardım. | Open Subtitles | الم أنقذ حياتك تواً ؟ |
- Az önce hayatını kurtaran yabancı. | Open Subtitles | مع شخص غريب تماماً ؟ الذي أنقذ حياتك الآن |
Bana bak, buraya memeni çimdiklemeye gelmedim. Hayatını kurtarmak için buradayım. | Open Subtitles | لست هنا لأعد لك طعامك أنا هنا كي أنقذ حياتك |
Daha önce hayatını kurtarmış birine saldırganca sorular soruyorsun. | Open Subtitles | أنت تسأل أسئلة عدوانية جدًا .بالنسبة لشخص أنقذ حياتك للتو |
Lorne, yaratığın hayatını kurtardığını söylüyor. | Open Subtitles | لورن يقول أن هذا المخلوق أنقذ حياتك |
Benden, hayatını kurtarmamı istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد منى أن أنقذ حياتك |
İzin ver hayatını kurtarayım. Acil servis iyi durumda olduğunu söylüyor. Hastanede sorgulayabiliriz. | Open Subtitles | دعني أنقذ حياتك المسعفون يقولون أن حالته مستقره يمكننا أن نحقق معه في المشفى |
Demek istediğim, rayların orda hayatınızı kurtardı. | Open Subtitles | أنا أعني، لقد أنقذ حياتك في ساحة القطار |
Senin Hayatını kurtarmaya devam ediyorum ama Bu neyi değiştiriyorki. | Open Subtitles | أنقذ حياتك مراراً و تكراراً و ماذا استفدت؟ |
Hayatınızı kurtarıyorum, bir sorun yok değil mi? | Open Subtitles | ) أنقذ حياتك لا تمانع ذلك، أليس كذلك ؟ |
Baz seni kurtardığını söylediğinde senden "Teşekkür." falan beklemedim sadece rahatladım. | Open Subtitles | عندما قُلت أن " باز " أنقذ حياتك " لم أكُن أبحث عن " شكراً لك كُنت أشعر بالإرتياح فقط |