Michelle'in hayatını kurtardı, ve Michelle de onu terkederek mi borcunu ödedi? | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتها ثم كافئته بأن هجرته؟ |
Olay mahalline ilk o gitti, kızın hayatını kurtardı. | Open Subtitles | الأول على الساحة، أنقذ حياتها. |
Ve mumu yanık bıraktığı gün onun hayatını kurtaran itfaiyeci. | Open Subtitles | وسائقها. ورجل الإطفاء الذي أنقذ حياتها... عندما تركت الشمعة مشتعلة... |
Ve benim de çok zamanım yoktu, onun hayatını kurtarırken, durup babalık testini kontrol edecek veya Lisa'ya kararını soracak kadar. | Open Subtitles | لذا لم يكن لديّ الوقت بينما كنت أنقذ حياتها أن أتوقف و أتأكد من فحوصات الأبوة أو أن أسألها عن مستقبل الطفل |
Bir gün tuzağa düşmüş haldeyken, hayatını kurtardığını söylüyor. Genç prens, arının ayaklarını kurtarıp, özgür bırakmış. | Open Subtitles | أنقذ حياتها مرة عندما وقعت في الأسر |
Muhtemelen kadının hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | ربما أنقذ حياتها |
Onun hayatını kurtarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | -عن فشل غير مقنع -كنت أحاول أن أنقذ حياتها |
Çocuklar, onun hayatını kurtarıyorum. | Open Subtitles | يا رفاق, أنا أنقذ حياتها, |
Yapmak zorundaydı, hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لقد إضطر لذلك , لقد أنقذ حياتها |
House'un yaptığı çılgınlıktı. Fakat onun hayatını kurtardı. Oldukça şanslıydı. | Open Subtitles | ما فعله (هاوس) كان جنوناً لكن أنقذ حياتها |
Greg o gece onun hayatını kurtardı. | Open Subtitles | جريج أنقذ حياتها تلك الليلة |
Bu yüzden Megan'ın telefonunda babamın fotoğrafı vardı. - Çünkü o Megan'ın hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لهذا احتفظت (ميجان) بصورة لوالدي على هاتفها، لأنّه أنقذ حياتها. |
Bay Dixon onun hayatını kurtardı! | Open Subtitles | السيد ديكسون أنقذ حياتها! |
Ama hayatını kurtaran cesur yabancıyla konuşmak isteyeceğine eminim. | Open Subtitles | ولكن اراهن على انها ستتحدث للغريب الذي أنقذ حياتها |
Yani onun hayatını kurtaran da oydu. | Open Subtitles | مما يعني أنه هو من أنقذ حياتها. |
Wyatt, onun hayatını kurtarırken çeneni kapalı tut. | Open Subtitles | وايت, أغلق فمك بينما أنقذ حياتها |
hayatını kurtardığını düşünüyor. | Open Subtitles | تظنه أنقذ حياتها |
Koca Jim, bugün muhtemelen insanlara o kızın hayatını kurtardığını söyleyecektir. | Open Subtitles | بيغ جيم) على الأرجح سيخبر الناس) أنه أنقذ حياتها اليوم |
Conan hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | -حسناً، على الأرجح أنّ (كونان) أنقذ حياتها . |
Bense hayatını kurtarmaya uğraşıyordum. | Open Subtitles | وأنا كنت أحاول أن أنقذ حياتها |
Ben onun hayatını kurtarıyorum. | Open Subtitles | أنا أنقذ حياتها. |