Ayrıca bunları taşımak için özel ekipman lazım. O da ben de yok. | Open Subtitles | ولكى أنقل تلك المواد إلى هناك أحتاج إلى معدات خاصة ليست لدى الآن |
Dünyanın neresi olursa olsun A noktasından aldığım şeyleri B noktasına taşıyorum. | Open Subtitles | أنقل الأشياء من النقطة أ وحتى النقطة ب في جميع بقاع الأرض. |
Lafı dolaştırmaya gerek yok. Sadece gerçekleri ilet. | Open Subtitles | و لا داعي أن تضخم الأمر فقط أنقل له الحقائق |
Benden, bugün ona bırakılan mektubun içeriğini konseyin kalanına iletmemi istiyor. | Open Subtitles | لقد طلب أن أنقل إلى بقية مجلسه محتويات الرسالة الي تركت له اليوم |
Merkez Hapishane'ye transfer edilmeden önce bana kötü bir gün verdiğin için, şimdi iyi bir gün vermeye çalış. | Open Subtitles | امنحني يوماً جميلاً قبل أن أنقل الى سجن الولاية |
O gün yaklaşık 10 milyon dolarlık elmas taşıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أنقل ألماس بقيمة عشرة ملايين في ذلك اليوم |
Güvenlik ve Ticaret Kurulu'ndan bir uyarı daha alırsam, yemin ederim ki her şeyi yakıp, şirketi Cayman Adaları'na taşıyacağım. | Open Subtitles | أقسم سوف أحرق الكومة و أنقل كل هذا لكايمانز |
Ben Beyaz Saray'ın görüşlerini aktarıyorum, o kadar. | Open Subtitles | إن كنا سنجده بريئاً. أنا فقط أنقل وجهة نظر البيت الأبيض. |
Acil operasyon için Lex'i hava yoluyla Metropolis'teki Davis kliniğine götürüyorum. | Open Subtitles | سوف أنقل ليكس جواً إلى عيادة ديفيس في ميتروبوليس لجراحة مستعجلة |
Gloria, son zamanlarda kalbimin sesini dinliyordum ve sanırım ben hazırım bu ilişkiyi, um, bir sonraki aşamaya taşımak istiyorum. | Open Subtitles | لقد قمت ببحث طويل وأظن بأنني جاهز لكي أنقل هذه العلاقة إلى المرحلة الثانية |
Öldükten sonra üzerimde ağır bir yük taşımak istemiyorum. | Open Subtitles | كما تعرف، لن أنقل متاعي إلى ما بعد الموت |
Bu yüzden, eşyalarımı taşımak için hesabımda ne kadar varsa çekmek zorundayım. | Open Subtitles | لذا علي سحب كل ما في حسابي كي أنقل أغراضي |
Fark edeceğin gibi, günde düzinelerce mahkûm taşıyorum. | Open Subtitles | أنت تُدرك أنّي أنقل العشرات من السجناء كلّ يومٍ. |
Yasadışı olarak, soyu tehlikede türleri taşıyorum. | Open Subtitles | أنا أنقل حيوانات مهددة بالإنقراض بشكل غير قانوني أرجوك يا سيدي... |
Ve babana en iyi dileklerimi ilet. O... Harika bir oyuncuydu. | Open Subtitles | أنقل لوالدك تحياتي و تمنياتي لقد كان لاعبا عظيما |
İngiltere Kraliçesi, Majesteleri İmparatoriçe Hazretleri tebriklerini iletmemi emrettiler. | Open Subtitles | صاحبة الجلاله فى بريطانيا ... ملكة الإمبراطوريه امرتنى أن أنقل لكم ... كل تهانيها على تتويجك |
Bilincimi transfer edebileceğim bir zamana kadar bu güvenli yerde kalıp dünya ile iletişimimi bu yolla sağlayacağım. | Open Subtitles | حتى يأتي الوقت الذي استطيع به أن أنقل ضميري سأبقى في مكان آمن |
Beni yakaladıklarında başımdaki ödülden çok daha değerli bir şeyi taşıyordum! | Open Subtitles | كُنت أنقل شيء أكثر قيمة من أي جائزة عندما أمسكوا بي! |
Güvenlik ve Ticaret Kurulu'ndan bir uyarı daha alırsam, yemin ederim ki her şeyi yakıp, şirketi Cayman Adaları'na taşıyacağım. | Open Subtitles | أقسم , غذا وصلتني ملاحظة أخرى من إس إي سي سوف أحرق الكومة كلها و أنقل هذا الشيء لكايماس |
Parayı bir hesaptan ötekine aktarıyorum. | Open Subtitles | أنقل الأموال عبر الحسابات. أقوم بذلك فعلاً. |
Tamam... beni yakaladın. Depodaki çocuklara biraz pruno götürüyorum. | Open Subtitles | حسناً، كشفت أمري كنت أنقل شراب الخوخ إلى الرجال في المخزن |
Ayrıca sana bir mesaj iletmem gerekiyor. | Open Subtitles | بالاضافة إلى أنّـي أريد أن أنقل لكَ رسالة. |
Oh, dün laboratuarda bazı ekipmanları taşırken yaptım. | Open Subtitles | بالأمس عندما كنت أنقل بعض الادوات بالمعمل , لِمَ ؟ |
Elçiye zeval olmaz. Ben sadece annenin söylediklerini iletiyorum. | Open Subtitles | .لا تطلقي الرصاص على الرسول، عزيزتي أنا فقط أنقل أوامر أمكِ |
Ne zaman buraya gelsem yanımda biraz hava da ışınlıyorum. | Open Subtitles | كلما أتيت هنا أنقل معي قدراً من الهواء |
Bu aptallar beni durdurmaya çalıştığında, bir akrabamı eve götürüyordum. | Open Subtitles | كنت أنقل نسيبى للمنزل عندما أوقفنى هذان الغبيان |
Ve eski ağır sıklet şampiyonu olarak unvanımı ona devrediyorum. | Open Subtitles | وكبطلسابقللوزنالثقيل... أنا أنقل لقبى إليه |