| Karşı cinsin bir üyesi hiç size tipi olmadığınızı söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبركم شخص من الجنس الآخر أنكم لستم من مستواه? |
| Ve tutmazsanız duvardan geçebilenlerin tek siz olmadığınızı anlarsınız. | Open Subtitles | وإن لم تفعلوا ستكتشفوا أنكم لستم الوحيدين القادرين على عبور الحوائط |
| Benimle aynı odada olmadığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكم لستم بنفس الحجرة التي أنا بها الآن |
| Ateş Ulusu'nun casusları olmadığınızı nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نتأكد أنكم لستم من جواسيس أمة النار؟ |
| Peki, bakın, FBI olmadığınız kesin, beni aptal yerine koymayın. | Open Subtitles | من الوضوح أنكم لستم عملاء فيدراليين لذلك كفوا عن العبث |
| Ama evli olmadığınıza göre, kıskanmaya hakkı yok. | Open Subtitles | لكن بما أنكم لستم متزوجين فليس لديها الحق في أن تغار |
| Polisinizin, sizin suçlu olmadığınızı anlayana kadar, elleriniz başlarınızda, yerede kalmanızı öneririm. | Open Subtitles | أنصحكم أن تبقوا منبطحين وأيديكم فوق رؤوسكم حتى تكتشف الشرطة أنكم لستم المطلوبون |
| Ama Amerikalı olmadığınızı unutmamanız çok önemli. | Open Subtitles | ولكن أنه من المهم جدا أن تتذكروا أنكم لستم أمريكيين |
| Oraya çıkın ve 6 dakika boyunca yalnız olmadığınızı kendinize hatırlatın. | Open Subtitles | وتغنوا معاً, أخرجوا هناك ولمدة ستة دقائق وذكروا أنفسكم أنكم لستم لوحدكم |
| Buralı olmadığınızı gördüm. FBI'dan mısınız? | Open Subtitles | ورأيت أنكم لستم من المدينة هل أنتم من الوكالة الفدرالية الأمريكية؟ |
| Ayrıca neden yurdunuzdan ayrıldınız? Kanun kaçağı olmadığınızı nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف لنا أن نعلم أنكم لستم هاربين من العدالة؟ |
| Ve bir gün uyanıp bizi dinlemek zorunda olmadığınızı fark edeceksiniz. | Open Subtitles | وذات يوم ستسيقظون وتدركون أنكم لستم مضطرين للإصغاء إلينا |
| - Kız sizin sevgili olmadığınızı söyledi. - Onun bir yalancı olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قالت أنكم لستم عشاق - قلت لك إنها كاذبة - |
| Yargıç Hristiyan olmadığınızı anlayacak. | Open Subtitles | سيرى الحاكم أنكم لستم بمسيحيّين ؛ |
| Bana, sizin gerçek anne babam olmadığınızı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنكم لستم أمي وأبي الحقيقيين. |
| Polis olmadığınızı nereden bileyim? | Open Subtitles | أعني، كيف أعرف أنكم لستم الشرطة ؟ |
| Ona, bilgisayar programı olmadığınızı söyleyin. | Open Subtitles | يا رفاق أخبرهُ أنكم لستم برامج حاسوب. |
| Ayrıca neden yurdunuzdan ayrıldınız? Kanun kaçağı olmadığınızı nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نعرف أنكم لستم هاربين من العدالة ؟ |
| Çekinmeyin. Utangaç olmadığınızı biliyorum. | Open Subtitles | تفضّلوا، أعرف أنكم لستم خجلانين |
| Bakın, buranın ithalat şirketi olmadığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | انظر, نحن نعلم أنكم لستم شركة تصدير، |
| Burayı kullanmanıza izin verdiğim için memnunum, ama buranın bir üyesi olmadığınız için... ve size evlilik öncesi danışmanlık yapmadığımızdan... | Open Subtitles | حسناً , سأسعد بالسماح لكم بإستعمال المساحه لكن بما أنكم لستم أعضاءً هنا وبماأننالمنقمبإستشاراتماقبلالزواج.. |
| Her durumda kutuyu sakladım ve kötü olmadığınıza ikna olana kadar saklı kalacak. | Open Subtitles | على أية حال, لقد أخفيت الصندوق و سيبقى مخفياً حتى أقتنع أنكم لستم أشرار |