Ofisinize dün faks çekmiştim ama şehir dışında olduğunuzu söylediler. | Open Subtitles | لقد تكلمت مع مكتبك بالأمس و قالوا لي أنكي خارج المدينة |
Sizin, onu bu dünyada dinlediği tek insan olduğunuzu sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكي الشخص الوحيد في العالم الذي يسمع له |
Uçakta onla olduğunuzu biliyoruz kazayı da | Open Subtitles | لقد علمنا أنكي كنتي معه ليلة أمس ليلة الحادث |
Sinir bozucusun. Her şeyi bildiğini zannediyorsun. | Open Subtitles | أنتي مستفزة جدا إنك تظنين أنكي تعرفين كل شيء |
Ve benim hakkımda bildiğini sandığın hiç bir şeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | وكل شئ ظننتي أنكي تعرفينه عني، فأنت مخطئة |
Bilmek istediğim, sizin o gece otelde olduğunuzu kanıtlayacak bir, sadece bir kişi var mıdır? | Open Subtitles | أريد أن أعرف اذا كان هناك أي شخص أي شخص على الإطلاق الذي يمكن أن يثبت أنكي كنتي في الفندق؟ |
Doktor olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | قلتي أنكي طبيبة |
İlişkiler konusunda gerçekten yardımcı olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنكي جعلتيه في علاقة |
İyi olduğunuzu itiraf ediyorum. | Open Subtitles | أنا أعترف أنكي جيد. |
Gardner sizinde onlardan olduğunuzu düşünüyor. | Open Subtitles | جاردنر يعتقد أنكي كذلك أيضاً |
- bildiğini sanmıyorum. - Dur tahmin edeyim. | Open Subtitles | لا أَعتقدُ أنكي تعرفين اذاً دعني احزر |
Onu düşünüp duruyordum ve nedenini senin bile bildiğini sanmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | حسنا، أنا كنت أفكر في ذلك، وأنا أدركت... لا أعتقد أنكي تعلمين لماذا فعلتي ذلك حتى. |
-Bilmiyorum. -Bence bildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | لا ادري أعتقد اننا أقرينا أنكي تعلمين |
Eğlenmeyi bildiğini unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت أنكي كنتي تحتفلين |
Eğlenmeyi bildiğini unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت أنكي كنتي تحتفلين |
Bak, bildiğimi bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | .... لأجعل كل شئ يبدو - انظرى - أنا أعرف,أنكي تعلمي ما أعرفه |