İki ay önce sevişmek istemediğini, bir anlamı olsun istediğini, daha hazır olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | قبل شهرين, قلتِ أنكِ لا تريدين ممارسة الجنس, لأنكِ أردته أن يعني شيئاً, لأنكِ لم تكوني مستعدة. |
Benim için fazla iyi olmadığını düşündüğünü biliyorum, ama inan bana, çok iyisin. | Open Subtitles | أعلم أنكِ لا تعتقدين أنكِ جيدة بما فيه الكفاية بالنسبة لي, لكن صدقيني, أنتِ كذلك |
Ama burada çalışmak istiyorsan... ...bunun için yapabileceğin ...hiçbir şey olmadığını kabul etmelisin. | Open Subtitles | ولكنكِإذاقبلتِالعملهنا... عليكِ بتقبل الحقيقة ، وهي أنكِ لا تستطيعين فعل شيء حيال ذلك |
- Biliyorum. Bana söylememiş olman doğru gelmiyor. Her şeyi paylaştığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | إنه فقط لا يبدو صحيحاً أنكِ لا تخبرينني .ظننت أننا نخبر بعضنا البعض كل شيء |
Tabii ki, onları gerçekten pataklamamış olman beni çok şaşırttı. | Open Subtitles | بالطبع، أنا مندهشة قليلاً أنكِ لا تضربينهم |
Rahminizin prolapse olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | كي نتأكد أنكِ لا تعانين من تدلي في الرحم |
Bu kadar saat benimle konuşmak istemediğini söylemek için mi bekledin? | Open Subtitles | إنتظرتِ طوال الوقت لكي تخبريني أنكِ لا تريدين أن تتحدثي إلي؟ |
Neden davetiyen olmadığını itiraf etmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعترفين أنكِ لا تملكين تذاكر أو دعوة و تتخطين الأمر فحسب؟ |
Ve senin, kurtulmak için her şeyini feda etmeye razı olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنكِ لا تنوى التضحية بكل شىء لتهربى |
Ve senin, kurtulmak için her şeyini feda etmeye razı olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنكِ لا تنوى التضحية بكل شىء لتهربى |
insanların öldüğü o yere gitmekten mutlu olmadığını fark ettim ama yapımcı tüm ekibin gelmesini istiyor. | Open Subtitles | ، أتفهم أنكِ لا تريدين الذهاب إلى مكان الجريمة ولكن المخرج يريد إصطحاب الأبطال الرئيسين إلى الفندق |
Reaksiyonu, lavabonun altını temizlemek zorunda olmadığını gösterdi. | Open Subtitles | ردود فعله تظهر أنكِ لا تحتاجين لتنظيف أسفل حوضك |
Neden kardiyo bölümünün senin olmadığını hâlâ farkedemedin? O, benim hastam. | Open Subtitles | متى ستدركين أنكِ لا تملكين قسم جراحة القلب؟ |
Size bir kaç soru soracağız. Üstünde yasadışı bir şey olmadığını söyle lütfen. | Open Subtitles | أرجوك أخبريني أنكِ لا تحملين أيّ شئ غير شرعي معك. |
Seninle ilgili en iyi şey, senin çocuksu olman ve etrafını pis görmeyecek kadar saf olman. | Open Subtitles | إن أفضل شيء بكِ ..هو أنكِ طفولية للغاية وطاهرة لدرجة أنكِ .لا ترين القذارة التي حولك |
Burada doğmamış olman, buraya ait olmadığın anlamına gelmez. | Open Subtitles | إذا كنتِ لم تولدي هنا فهذا لايعني أنكِ لا تنتمين إلى هنا |
Bunu kaldıramıyor olman benim hatam değil. | Open Subtitles | انها ليست غلطتي أنكِ لا تستطيعين أن تتحمّلي هذا. |
Şu boruya ihtiyacın olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ لا تحتاجين ذلك البوق؟ |
Tamire ihtiyacınız olmadığına emin misiniz, Bayan Griffin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ لا تحتاجين أي ترميم للمنزل , سيدة جريفين؟ لا .. |
Bak, tehlikeli olduğu için onu ele vermek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | .أنظري. أنا اعرف أنكِ لا تريدين التورط لكن هذا خطير |
- Burada olmak istemediğini biliyorum bu yüzden seni yalnızca bir oyuncağa bindireceğim. | Open Subtitles | الآن، أعلم أنكِ لا تريدين أن تكوني هنا لذلك سآخذكِ في جولة واحدة |