Kahverengi bir şey giyip koltuğa oturursan kimse orada olduğunu bile anlamaz. | Open Subtitles | لو ارتديتِ ملابس بنية وجلستِ على الأريكة لن يعرفوا حتى أنكِ هناك |
Eve gitme sebebim, senin orada olduğunu bilmekti. | Open Subtitles | كنت أُحب معرفة أنكِ هناك أنني سأعود للمنزل و أجِدُكِ هناك |
Onu duydum. orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد سمعت هذا ، أعرف أنكِ هناك كنت أستمع... |
Orada olduğunuzu biliyorum, Bayan Lampert. Dışarı çıkın. | Open Subtitles | "أعرف أنكِ هناك , سيدة "لامبـرت هيا أخرجى |
Orada olduğunuzu biliyorum, Doktor. | Open Subtitles | أعلم أنكِ هناك,دكتور |
Londra'ya amcamların yanına git, orada olduğunu herkes bilsin ve eminim sana gelecektir. | Open Subtitles | اذهبي لخالتنا و خالنا في (لندن) دعيه يعرف أنكِ هناك و أنا واثقة أنه سيذهب إليكِ |
Londra'ya amcamların yanına git, orada olduğunu herkes bilsin ve eminim sana gelecektir. | Open Subtitles | اذهبي لخالتنا و خالنا في (لندن) دعيه يعرف أنكِ هناك و أنا واثقة أنه سيذهب إليكِ |
orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكِ هناك. |
orada olduğunu biliyorum Jenny. | Open Subtitles | (أعرف أنكِ هناك يا (جيني |
orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ هناك |
Mary, orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | (ماري)، أعلم أنكِ هناك. |
A.L.I.E. orada olduğunu anlayacak. | Open Subtitles | ستعرف (آلي) أنكِ هناك ... |
Ruhlar, Orada olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | ايتها الارواح اعلم أنكِ هناك |