Böylece annem senin, öyle davranılamayacak bir kadın olduğunu anlar. | Open Subtitles | حتى تعلم أمي أنك امرأة لا يمكن معاملتها بهذه الطريقة |
Ama ben de bir erkeğim ve senin güzel, alımlı bir kadın olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكني رجل, وأعتقد أنك امرأة جميلة ورائعة. |
Hiç birisi sana harika harika bir kadın olduğunu söyledi mi? | Open Subtitles | وقد أي شخص قال لك أي وقت مضى أنك امرأة جميلة جدا؟ |
Asla kadın olmaktan söz etmezsiniz, çünkü ederseniz kadın olduğunuzu fark edebilirler, değil mi? | TED | لا يمكن التحدث عن المرأة، لأنه ربما يلاحظ أحدهم أنك امرأة ،أليس كذلك؟ |
Delhi, Lucknow gibi muhafazakar şehirde eşcinsel genç bir kadın olduğunuzu hayal edin. | TED | تصور أنك امرأة شابة مثلية في مدينة محافظة نسبيًا مثل لوكناو، التي تقع بالقرب من دلهي. |
Senin ne harika bir kadın olduğundan ve dünyanın sensiz aynı olmayacağından, Sal. | Open Subtitles | عن كم أنك امرأة رائعة يا سال العالم لم يكن ليصبح هكذا بدونك |
Senin ne kadar harika bir kadın olduğundan bahsediyordum Sal. Dünyanın sensiz aynı olmayacağından. | Open Subtitles | عن كم أنك امرأة رائعة يا سال العالم لم يكن ليصبح هكذا بدونك |
Senin çok olağanüstü genç bir kadın olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | فهوي ظن أنك امرأة فريدة من نوعها |
Bak, her zaman senin akıllı bir kadın olduğunu düşündüm, Natasia. | Open Subtitles | انظري ، لطالما اعتقدت أنك امرأة ذكية (ناتاشا) |
Hayır, az önce bir kadın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كلا ، فكرت بك على أنك امرأة |
Ne kadar güzel bir kadın olduğunu biliyorsun, değil mi Marguerite? | Open Subtitles | أتدرين يا (مارجريت) أنك امرأة جميلة للغاية. |
Çok cesur bir kadın olduğunu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل أمكنني القول (أنك امرأة بخصيتين (قوية العزيمة |
Sayın Başkan şefkatli bir kadın olduğunuzu biliyorum ama şu anda o tarafınızı görmemize gerek yok. | Open Subtitles | سيادة الرئيسَ، أعلم أنك امرأة عطوفة ولكن حالياً لا نريد أن نسمع من جانبك العطوف |
- Yeni bir kadın olduğunuzu söyleyebilirim . | Open Subtitles | أنا أقول أنك امرأة جديدة |