Dün gece her şey çok netleşti. Daha fazla zamana ihtiyacın olduğunu anladım. | Open Subtitles | ليلة أمس إتضح كل شيء أدركت أنك تحتاج فقط لبعض الوقت |
Yanıldıklarını söyledim, başarmak için bir şansa ihtiyacın olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | قُلتُ بأنّهم كَانوا خاطئون ، قُلتُ أنك تحتاج فقط فرصة للنجاح |
Senin yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi. Aslında ben de, ben gelinceye kadar.. | Open Subtitles | قال أنك تحتاج مساندة وأنا أظنك تحتاج قهوة لكن |
Ve çevrenizdekilere yalnız kalmaya ihtiyacınız olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | ستحاول أن تبدو ضعيفا و ستخبر جماعتك أنك تحتاج لبعض الوقت الشخصي. |
Sana 5.000 pound veririm, paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني إعطاؤك خمسة آلاف أعرف أنك تحتاج المال |
Sana 5000 Pound veririm. Paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني إعطاؤك خمسة آلاف أعرف أنك تحتاج المال |
Anlatmak için zamana ihtiyacın olduğunu düşünüyorum bu şey her neyse... | Open Subtitles | أعتقد دائماً أنك تحتاج إلى وقت لكي تخبرني بأي شيء |
Bir dosta ihtiyacın olduğunu söylemiştim. Benim var. | Open Subtitles | أنا من قلت أنك تحتاج صديقاً أنا من يحتاج إلى صديق |
Sadece arabadan ön kapıya gelmek için GPS kullanmaya ihtiyacın olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | ما أقوله أنك تحتاج لنظام التتبع لتصل من طريق القيادة إلى البوابة الأمامية |
Düzgün yarı kafeinli, sütlü soyalı kahveye ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | توقعت أنك تحتاج الى حليب مخفوق مع القهوه |
Gerçekten sigortaya ihtiyacın olduğunu düşünüyorsan, bir şeyler ayarlarız. | Open Subtitles | إذا كنت حقاً تعتقد أنك تحتاج إلى تأمين يأكتشف شيئاً |
Bunun başarılı olmasına benim kadar ihtiyacın olduğunu biliyorum ama bunu yapacaksak kelimesi kelimesine yayınlanması lazım. | Open Subtitles | أعلم أنك تحتاج هذا مثلي لتنجح. فقط إذا طبعتها كما هي بدون تغيير. |
Düzgün bir yolculuk için ağzına ihtiyacın olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | لم أعتقد أنك تحتاج ماءاً لتمشي بشكل صحيح |
Bu takım, broş ve kâğıda ihtiyacın olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تحتاج هذه البدلة وهذا الدبوس |
İlaç kullanmaya ihtiyacın olduğunu anlamana yetecek kadar kavrayış kazanmana yardımcı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول مساعدتك على استعادة قدر كافٍ من البصيرة إلى حد يجعلك تدرك أنك تحتاج إلى العقاقير |
Elçiye ihtiyacınız olduğunu biliyorum ama Seth'in önünde benimle çeliştiğinizde onun üzerine yetkili olmamdan ödün veriyor. | Open Subtitles | أفهم أنك تحتاج لتفويض الأعمال، لكن عندما تعارضني أمام سيث، هذا يُضعف سُلطتي عليه. |
Yardımıma ihtiyacınız olduğunu söylediniz. Ne yapmamı istiyorsunuz? | Open Subtitles | قلت أنك تحتاج لمساعدتي ماذا تريد مني أن أفعل؟ |
Tavsiyelerinize ihtiyacımız olduğu kadar sizin de tavsiyeme ihtiyacınız olduğunu söyledin. | Open Subtitles | اخبرتنى أنك تحتاج لنصيحتى تماماً كما نحتاج لنصحك |
Hâlâ benden kurtulmana gerek olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك مازلت تفكر . أنك تحتاج التخلص منى |
Yardıma ihtiyacın olduğu çok açık ama lanet olsun, sana yardım eden ben olmayacağım. | Open Subtitles | واضح أنك تحتاج إلى مساعدة ولكن لن أقدمها لك |
Görünen o ki yoğun bir bölgede Güneş'in kütlesinin en az bir milyon katına ihtiyacınız var ki yıldız oluşturmaya başlayabilesiniz. | TED | اتضح أنك تحتاج على الأقل ضعف كتلة الشمس مليون مرة، في منطقة كثيفة واحدة، قبل أن تستطيع تكوين النجوم. |
Yardıma ihtiyacın varmış gibi geldi. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر فحسب أنك تحتاج إلى مساعدة شكراً لك |