"أنك جزء من" - Traduction Arabe en Turc

• bir parçası olduğunu
• bir parçası olduğunuzu
• olan düşkünlüğünü
• bir parçası olduğun

Dünyanın en büyük ailesinin bir parçası olduğunu düşün.
تخيل أنك جزء من أكبر عائلة في العالم

Sabah uyanıp bunun bir parçası olduğunu fark etmek harika bir şey.
كل الابداع الذي نراه حولنا إنه ... ساحر. من الرائع أن تستيقظ كل صباح وأن تدرك أنك جزء من هذا.

Bu ailenin bir parçası olduğunuzu ve size bakmak için elinden geleni ardına koymayacağını bilirdiniz.
...كنت تعرف أنك جزء من هذه العائلة وبأنه سيفعل مل ما بوسعه ليهتم بأمرك

Bu maymun giysisine olan düşkünlüğünü bildiğimden bende sana uydum.
أعرف أنك جزء من تلك البدلة. لذا خمنت ذلك.

Ait olduğun toplumun bir parçası olduğun anlamına gelir.
إنها تعني أنك جزء من المجتمع، منتميا إليه

Senin bu işin bir parçası olduğunu biliyordum ama Clark sana güvenmişti.
كنت أعرف أنك جزء من هذا، لكن (كلارك) وثق بك في الواقع.

Rittenhouse'un bir parçası olduğunu biliyor.
لأنه يعلم أنك جزء من ريتنهاوس.

Şimdi, Bohannon'ın bu adamları buradan kaçırmayı planladığını ve senin de bunun bir parçası olduğunu biliyorum.
أعرف أن (بوهانون)، يخطط ...ليُخرج هؤلاء الرجال وأعلم أنك جزء من الخطة

JH: Bilim araştırmaları toplumunun bir parçası olduğunuzu ve diğer herkes gibi sizin de hibe ve teklifler alarak varlığınızı gerekçelendirmeniz gerektiğini biliyorum; ve oluşturduğunuz verilerin bir kısmı, oluşturduğunuzu anlattığınız iyi bilimin bir kısmı ele alması güç konular.
جي إتش: كيف تبقي-- مع العلم أنك جزء من جمعية البحث العلمي و يجب عليك أن تعلل ما تفعل بافتراضات و اقتراحات مثل الجميع-- كيف تمنع-- و البيانات التي جمعتها, و العلم الجيد التي توصلت إليه هو أمر تناوله صعب.

Bu maymun giysisine olan düşkünlüğünü bildiğimden bende sana uydum.
أعرف أنك جزء من تلك البدلة لذا خمنت ذلك

Tom, ekibin bir parçası olduğun için çok mutluyum.
توم، أنا سعيدة جداً أنك جزء من عصابتنا الآن

Takımın bir parçası olduğun için çok mutluyum.
سعيد أنك جزء من الفريق.