Çocukken, annemle yattığın dönemlerde her gece eve dönemeyecek kadar Yorgun olduğunu da böyle söylerdin bana. | Open Subtitles | كما كنت تخبرني وأنا صغيرة أنك متعب للذهاب للمنزل كل ليلة بينما كنت تعاشر أمي |
Yorgun olduğunu biliyorum ama bebeğe göz kulak olmalısın. | Open Subtitles | عزيزي، أعرف أنك متعب لكن عليك الإعتناء بالطفل |
Bak, Yorgun olduğunu biliyorum, ama bu çok önemli. | Open Subtitles | أنظر ، أنا أعرف أنك متعب و لكن هذا مهم جدا |
yoruldun biliyorum ama yaparsın! Helalsin Finn! Helalsin! | Open Subtitles | أعرف أنك متعب, ولكن تستطيع ان تفعل ذلك فين, محب لعملك الرائحه نتنه هنا |
Çok yorulmuş olmalısınız. | Open Subtitles | لا بد من أنك متعب |
Üzgünüm, Yüzbaşı. Yorgun olduğunu biliyorum ama biz de bundan bıktık. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الكابتن , أعرف أنك متعب .. و نحن هنا متوترون |
Yorgun olduğunu biliyorum ama yarın uyandığında yeni raf kâğıtlarımızı görünce ne kadar sevineceğini düşün! | Open Subtitles | إسمع، أعرف أنك متعب لكن فكر فقط كم ستكون سعيدا غدا عندما تستيقظ و يكون لدينا رف ورقي جديد |
Hayır, o gözlüklerle, sanki biraz Yorgun olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لا، مع النظارات ظننت أنك متعب قليلاً فقط |
Brock, bu en önemli an. Yorgun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | بروك ، هذا اهم وقت أعرف أنك متعب |
Yorgun olduğunu sanıyordum tamam mı? | Open Subtitles | أعتقدت أنك متعب |
Yorgun olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | . اعتقدت أنك متعب |
Şu an Yorgun olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظن أنك متعب الآن |
Yani sandalyede oturduğun halde yoruldun ha? | Open Subtitles | تعنى أنك متعب من الجلوس على الكرسـى؟ |
Tatlım, yoruldun. Bir motel gibi bir yerde durmalıyız. | Open Subtitles | أعرف أنك متعب يا حبيبي, دعنا فقط نرتاح |
Çok yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنك متعب ؟ |