Senin Farklı olduğunu biliyorum ama içinde bir şeyin seni zehirlediğini değiştirmez bu. | Open Subtitles | أعلم أنك مختلف لكن هذا لا يغير حقيقة أنه يوجد بداخلك شيء يسممك |
Birinci yılında, sınıfıma ilk girdiğinden beri Farklı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | منذ ُأن وطئت قدماك كطالب جديد عندى أدركت أنك مختلف عن قرنائك |
Senin aklını okuyamıyorum. Farklı olduğunu böyle anladım. | Open Subtitles | لا يمكنني قراءة أفكارك، هكذا عرفت أنك مختلف |
Bana verilen hiçbir kağıt benim evlendiğim adamın... artık Farklı olduğunu söylese de sorun değil. | Open Subtitles | ليست قطعة ورق من المدينة ستقول لي أنك مختلف عن الرجل الذي تزوجته |
Olanlardan sonra kendini farklı hissediyor musun? | Open Subtitles | هل تشعر أنك مختلف بعد كل هذا؟ |
Diğerlerinden Farklı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك مختلف عن الشبان الآخرين |
Diğer erkeklerden Farklı olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | . ظننت أنك مختلف عن الرجال الآخرين |
Ya biri senin Farklı olduğunu anlarsa? | Open Subtitles | ماذا لو اكتشف أحد ما أنك مختلف ؟ |
En başından Farklı olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | لقد رأيتُ أنك مختلف منذ البداية |
Farklı olduğunu fark ettin. | Open Subtitles | أدركت أنك مختلف |
Benden Farklı olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن أنك مختلف عنى ؟ |
Farklı olduğunu başından beri biliyordum. | Open Subtitles | دوماً ما علمت أنك مختلف |
Kardeşinden Farklı olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنك مختلف عن اخوك |
Ondan Farklı olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أنك مختلف عنه؟ |
Barry, bizden Farklı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعلم هذا (باري)، تظن أنك مختلف عنا، و أنت كذلك. |
Farklı olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أصغ، أعلم أنك تعتقد أنك مختلف |
Farklı... olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك... مختلف |