"أننا أخذنا" - Traduction Arabe en Turc

    • aldık
        
    Bunun nasıl işlediği konusunda bir fikir edinebilmeniz için, düşünün ki her birinizin genzinden bir parça örnek aldık. TED وفقط لإعطائكم فكرة عن كيفية عملها، تخيلوا أننا أخذنا مسحة أنف من كل واحد منكم.
    Büyüme hormonundaki son araştırmayı göz önüne aldık diyelim: Open Subtitles فلنقل أننا أخذنا بالاعتبار آخر الأبحاث المُتعلقة بهرمون النمو البشري..
    Ayrıca, o ilacı saatler önce aldık. Open Subtitles بجانب أننا أخذنا هذا المخدر منذ عدة ساعات مضت
    Sorunlardan bazılarını çözmek için uyguladığımız bir yaklaşım şu: Mısırdan elde edebildiğimiz başka bir uzun molekülü aldık ve midyeden aldığımız yapıştırıcı yapısını bu molekülün içine koyduk. TED إذن، ها هي إحدى الطرق لمحاولة حل بعض من هذه المشاكل، وما فعلناه هنا أننا أخذنا جزيء آخر طويل يمكننا الحصول عليه من الذرة، ثم في ذلك الجزيء، وضعنا بعضًا من التركيبات اللاصقة من بلح البحر.
    Şu şekilde yaptık: Kontur çizgilerini çevredeki dağlardan aldık ve bu çizgileri binalara çevirdik. TED لذا كانت الطريقة التي فعلناها أننا أخذنا خطوط من الجبال الموجودة على نفس المستوى، وأخذنا هذة الخطوط وقمنا بترجمتها إلى مباني.
    Bildiğimiz şey, bu kutuyu aldık, değil mi? Open Subtitles ما نعرفه أننا أخذنا ذلك الصندوق، صحيح ؟
    OBHTAK'ten örnek aldık bu yüzden. Open Subtitles لذا، أننا أخذنا عينة إلى "أرميد". "معهد البحوث الطبية العسكرية للأمراض المعدية".
    Evet. Sanırım her şeyi aldık. Open Subtitles نعم، أظن أننا أخذنا كل شيء
    Sanırım yeteri kadar desteği aldık S.H.I.E.L.D.'dan. Open Subtitles أعتقد أننا أخذنا كفايتنا من المساعدة التي تقدمها (شيلد).
    - Yanlış kasayı aldık. Open Subtitles يبدو أننا أخذنا الوديعة الخاطئة- بويد :
    Onlara deyin ki baharı ellerinden aldık. Open Subtitles أخبروهم أننا أخذنا الربيع.
    Sanırım ihtiyacımız olan her bilgiyi aldık. Open Subtitles أعتقد أننا أخذنا ما يكفينا
    Bütün kitapları aldık, tarihsel sıraya koyduk. Her bir kitabın kelimelerini yazar ve alana yansıtırız, sonra da her kelimenin iç gözleme ne kadar yakın olduğunu arar ve onu ortalarız. TED كل ما فعلناه هو أننا أخذنا كل الكتب-- وقمنا بترتيبها حسب التسلسل الزمني-- نأخذ كلمات كل كتاب ونقوم بإسقاطهم داخل فضاء الكلمات، ثم نسأل عن مدى قرب كل كلمة من مفهوم التأمل الذاتي، ونقوم بإيجاد المتوسط.
    Yaptığımız şey ise şuydu, Avustralya'da topladığımız paranın bir kısmını aldık ve kampanyayı Kanada, ABD ve İngiltere'ye taşımak için kulandık. Bunu yaptık çünkü biliyorduk ki eğer bu başarılı olursa, tek başına Avustralya'da topladığımiz paradan sonsuz derecede fazla katını dünya çapında toplayabilirdik. Ve bu para araştırmamızın yakıtı olabilir ve bu araştırma bize bir tedaviyi getirecek. TED بالتالي مافعلناه هو أننا أخذنا بعض المال الذي كنا قد جمعناه في أستراليا لنقل الحملة إلى هنا إلى هذه البلد ، إلى أمريكا و بريطانيا ، ولقد قمنا بذلك لأننا علمنا بأنه إذا نجح هذا الأمر ، سنستطيع عالميا جمع الكثير من المال أكثر مما نستطيع جمعه في أستراليا . و بهذا المال سنمول البحوث ، وهذه البحوث ستصل إلى علاج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus