Sanki hepimiz Tanrı'nın özel gösterim salonunda izlediği film kahramanları gibiyiz. | Open Subtitles | يبدو أننا جميعاً كشخصيات بفيلم يتم مشاهدته بغرفة عرض خاصة للإله |
Keyfinize bakın. Düşünüyorum da doğrusu, hepimiz size teşekkür borçluyuz. | Open Subtitles | تفضلي ، في الحقيقة أعتقد أننا جميعاً مدينين لك بالشكر |
Ve hepimiz Enok Vll de bulunan canavara ne olduğunu hatırlıyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أننا جميعاً نتذكر ما حدث للوحش فى رواية إينوك سبعه |
Sanırım hepimiz annelerimiz hakkında öyle hissediyoruz, ve hepimizin bacakları var. | Open Subtitles | أعتقد أننا جميعاً نظن هذا في أمهاتنا و كلنا لدينا أقدام |
İkincisi de, hepimizin burada durması gerekmiyor o yüzden... biraz ilerleyelim. | Open Subtitles | وثانياً, أننا جميعاً لا يجب ان نبقي هنا لذا هيا .. |
hepimizin iradesi var ve kaderimiz kendi elimizde, değil mi? | Open Subtitles | نحن فقط نتصرّف بعقلانية ونؤمن أننا جميعاً مسؤولون من مصائرنا |
Sanıyorum hepimiz, yeteneğin tekniğe hakim olmaktan kaynaklandığı konusunda hem fikiriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا جميعاً نتفق على أن الموهبة تأتي من إتقان التقنية |
Sanırım hepimiz istesek de istemesek de farklı bir geleceği düşünmeye başlıyoruz. | Open Subtitles | أفترض أننا جميعاً بدأنا نفكر بمسقبلنا المختلف سواء أردنا هذا أم لا |
hepimiz göze sahibizdir, ... ... ama bazılarımız mavi gözlere, bazılarımız kahverengi gözlere sahibizdir. | TED | تماما مثلما أننا جميعاً لدينا عيون لكن بعضنا لديه أعين بنية اللون والبعض لديه أعين زرقاء |
Bildiğiniz gibi, çevreme baktıkça birçok ihtilafın olduğunu görüyorum, sanırsam bu ayrışmaları hepimiz görüyoruz. | TED | تعرفون، عندما أنظر حول العالم أرى فروقاً كثيرة، وأعتقد أننا جميعاً نرى الكثير من الفروق. |
Bunu en iyi şekilde açıklamak için bulduğum yol şu ki tahta ile ilgili düşündüğümüzde hepimiz ikiye dört inşaata alışkınız. | TED | وجدت أن أفضل طريقة لشرح هذا هو أننا جميعاً معتادين على مبنى اثنين في أربعة عندما نتحدث عن الخشب. |
Sanırım hepimiz dünyanın problemlerle dolu olduğunun farkındayız. | TED | أعتقد أننا جميعاً مدركون بأن العالم اليوم مليئ بالمشاكل. |
İstasyondan baktığım manzara bana şunu gösterdi ki hepimiz aynı yerden geliyoruz. | TED | وأيضاً المنظر من المحطة أراني أننا جميعاً من المكان نفسه. |
Bu anlaşmada, hepimizin aynı güvertede olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتأكد أننا جميعاً على وفاق فى هذه الصفقة |
Eminim hepimizin olmak istediği yer konusunda bir fikri vardı. | Open Subtitles | وأنا واثقة أننا جميعاً أردنا أن نكون في مكان ما |
hepimizin gök gürültüsünü bildiğini varsayıyorum. | TED | أنا أفترض أننا جميعاً مررنا بصوت الرعد. |
Ve bir anda kafama dank etti: hepimizin yaptığı en önemli şeylerden biri hatıralar. | TED | وقد بدر الى ذهني : واحدة من الامور المهمة جداً على اعتبار أننا جميعاً نصنع الذكريات |
Amacım hepimizin bunu sorguladığına emin olmak. | TED | و هدفي هو أن أتأكد أننا جميعاً نسأل نفس السؤال |
hepimizin bildiğini düşündüğüm kıssa, gerçekten de Stockton'a yeniden şekil vermek için kullandığımız yönetim çerçevesini oluşturuyor. | TED | مَثَلٌ أعتقد أننا جميعاً نعرفه، الذي يحدد إطار الحكم الذي نستخدمه لإعادة تشكيل ستوكتون اليوم. |
Yani tıptaki ana sorunlardan birisi, sizin, aslında hepimizin doktora senede bir defa gitmemiz. | TED | إذن إن أحد المشاكل الأساسية في الطب أننا جميعاً نزور الطبيب مرة في العام |
hepimizin bu yok edici yaratılışın tutsağı olduğumuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | أننا جميعاً محاصرين بواسطة هذا الخلق الملتهم |