Eğer çok küçük bir ihtimal bile varsa bu karanlık tarafa geçen bir Süpermen ile karşı karşıyayız demektir. | Open Subtitles | إن كان هناك احتمال ضئيل للغاية.. فهذا يعني أننا نتعامل مع رجل خارق انضم لجانب الشر، وهذا يعني بأنه يجب أن نكون حذرين.. |
Siyah şapka uzmanlarından oluşan süper bir ekip ile karşı karşıyayız bence | Open Subtitles | أعتقد أننا نتعامل مع جماعه من الخبراء المحترفين ذو القبعات السوداء. |
Kötü bir şakayla değil, gerçek bir cinayetle karşı karşıya olduğumuzdan emin olmak için cesedi görüntüledik. | Open Subtitles | قبل أن نتأكد أننا نتعامل مع جريمة قتل حقيقية -وليس مجرد خدعة مريضة |
Aynı olayla karşı karşıya olduğumuzdan emin olalım. | Open Subtitles | لكي نتأكد أننا نتعامل مع الأمر ذاته. |
Bu teori tutarsa bir seri katille uğraşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | إذا استمر هذا، فهذا يعني أنه من المحتمل أننا نتعامل مع قاتل متسلسل |
Olağanüstü bir varlıkla uğraştığımız kanısındayız, herhalde bir mumya. | Open Subtitles | أعتقد أننا نتعامل مع مخلوق غير طبيعي إحتمال أن يكون مومياء |
Bu muhtemelen bir cadı ile karşı karşıyayız demek. | Open Subtitles | يعني أننا نتعامل مع ساحر |
Gerçek hayattan bir sorunla uğraşıyor olduğumuz gerçeği tam olarak buranın neden temiz olması gerektiğinin nedeni. | Open Subtitles | أجل، حقيقة أننا نتعامل مع أمر حقيقي في الخارج هو بالضبط لمَ علينا التنظيف هنا. |
Ama varsayımlar üstünden gidiyoruz, bunların ilki de uzay çöplüğünden hasar almış bir uyduyla uğraşıyor olduğumuz. | Open Subtitles | لكننا كنّا نعمل على إفتراضات، أوّل إفتراض هُو أننا نتعامل مع قمر صناعي تضرّر بواسطة حطام فضائي. |
Günümüzde terörizmi anlamanın ana zorluklarından birisi, tüm süreci yürüten bir liderin olmadığı; merkezsiz, bağımsız hücrelerle uğraşıyor olmamızdır. | TED | واحدة من التحديات الرئيسية لفهم الإرهاب في الوقت الحاضر هي أننا نتعامل مع خلايا لا مركزية مستقلة، حيث أنه ليس هناك زعيم يقود العملية برمتها. |
Ama görünüşe bakılırsa, uğraştığımız şey klasik bir kişilik bölünmesi vakası. | Open Subtitles | لكنه يبدو أننا نتعامل مع حالة عادية من ازدواجية الشخصية |
Çünkü sanırım burada uğraştığımız ikili bir obje. | Open Subtitles | لأنّي أعتقد أننا نتعامل مع غرض متفرّع |
Sanırım uğraştığımız şey daha karışık bir grup olabilir o şeyi Paula Ana'nın oraya belki de bir tür intikam için koymuş olabilirler. | Open Subtitles | أعتقد أننا نتعامل مع شخص بارع جداً إنه شخص لديه حب للأم (بولا) من المحتمل أن يكون من النوع الذي يفضل الإنتقام |