"أننا يجب أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gerektiğini
        
    • gerektiği
        
    • iyi olur
        
    • etmeliyiz
        
    K'tano eğer özgür olmak istiyorsak ölmeye istekli olmamız gerektiğini öğreti. Open Subtitles كاتانو يعلمنا أننا يجب أن نكون راغبين بالموت إذا رغبنا بالحرية
    Ve bizi birbirimize bağlayan bir şeyler yaptırmamız gerektiğini düşündük. Open Subtitles وكنا نظن أننا يجب أن نفعل شيئا الى توحيد صفوفهم
    Mesele iki ölü çocuk ve onlara yardım etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles ولكن السبب اثنين من الاطفال القتلى، وأعتقد أننا يجب أن مساعدتهم.
    Bize sadece bildiklerini değil, nasıl bildiklerini de açıklamak zorundadırlar ve bu da daha iyi dinleyiciler olmaları gerektiği anlamına gelir. TED ليس عليهم فقط أن يفسروا لنا ما يعرفوه و لكن كيف عرفوه و هذا يعني أننا يجب أن يكون أفضل استماعا
    Ailenin, yüz yıl boyunca mutlu bir biçimde yaşaması gerektiği anlamına gelir. Open Subtitles تعنى أننا يجب أن نعيش سعداء كعائلة لمائة عام
    Bu gece hep beraber kalmak iyi olur, ne dersin? Open Subtitles فقط أعتقد أننا يجب أن نكُونُ سوية اللّيلة، أليس كذلك؟
    Bence kabul etmeliyiz ki o çocuklar epeyce vahşi yahudilerdi. Open Subtitles أعتقد أننا يجب أن تعترف لقد كانوا مجموعة يهود وحشيين
    Kontrolü akıllı parçalara dağıtmamız gerektiğini öğrendik. TED وتعلمنا أننا يجب أن نوزع السيطرة إلى أجزاء ذكية.
    Çok fazla endişelenmemiz gerektiğini düşünmüyorum. TED لا أعتقد أننا يجب أن تقلق بشأن ذلك كثيرا.
    Bir müslüman, bir anne ve bir insan olarak, IŞID gibi bir grubu durdurmak için gereken her şeyi yapmamız gerektiğini düşünüyorum. TED الآن، كمسلمة وكأم وكإنسانة، أعتقد أننا يجب أن نبذل ما في وسعنا لإيقاف مجموعة كداعش.
    Tünel kazma maliyetinde mil başına en az on kat iyileştirme yapmamız gerektiğini düşünüyorum. TED أعتقد أننا يجب أن نصِل للعُشر على الأقل من تكلفة حفر الميل الواحد.
    Değil mi? Böylece, kendimize davranıldığından daha farklı muhamele edilmesinin gerektiğini düşünüyoruz.. TED أليس كذلك؟ لذلك ، نعتقد أننا يجب أن نعاملهم معاملة مختلفة عن ما نود أن نعامل به.
    Bilimde duygularımızı kullanmamız gerektiğini söylediğimde gerçekler yerine hislerimizi kullanmamız gerektiğini değil, TED عندما أقول أننا يجب أن نستخدم عواطفنا في العلم، فأنا لا أقترح أنه يجب علينا استخدام المشاعر بدلاً من الحقائق.
    3:00'de dönmemiz gerektiğini söylemişlerdi, değil mi? Open Subtitles قالوا أننا يجب أن نعود في الثالثة، أليس كذلك؟
    Bizim roket bilim adamları veya nobel ödülü sahibi gibi birşey... olmamız gerektiği konusunda şüphelerim var... Open Subtitles ينتابنى شك فى أننا يجب أن نكون علماء صارخين أو فائزين بجائزة نوبل للسلام أو شىء كهذا
    Tüm söyleyeceğim böyle bir durumda herşeye hazırlıklı olmamız gerektiği. Open Subtitles كلّ ماأقوله أننا يجب أن نكون مستعدّات في حال حاول أن يفعل شيئاً
    Ne çeşit yemek olması gerektiği konusunda herkesin ne düşündüğünü merak ediyorum. Open Subtitles وكنت أتسآل ما هو النوع الذي يعتقد كل شخص أننا يجب أن نوفره
    - Galiba yola devam etsek daha iyi olur dostum. Open Subtitles يجعله جيد حقيقا، أنت ستحبه أعتقد أننا يجب أن نواصل، يا رجل
    O karı bizi görmeden buradan gitsek iyi olur. Open Subtitles أظن أننا يجب أن نرحل من هنا قبل أن ترانا
    Öncelikle kendisine teşekkür etmeliyiz diye düşündüm. TED فكان أول شيء فكرت به هو أننا يجب أن نشكره.
    Onu hiç zorluk çıkarmadan, minnettarlıkla kabul etmeliyiz. Open Subtitles أظن أننا يجب أن نقبلها بامتنان ودون تعقيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus