Ama biliyorsunuz eğer... bir süre burada takılı kalırsam, iyi olduğumu bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لكننى .. قد أضطر للبقاء هنا لفترة أطول أريد أن تعلموا أننى بخير |
Ayrıca iyi olduğumu da bilmen gerek. | Open Subtitles | وأريدك ايضا أن تعلمي أننى بخير, يا سكالي. |
Ben de sadece ona iyi olduğumu gün geçtikçe iyileştiğimi söylüyordum. | Open Subtitles | لذا أنا فقط أخبرها أننى بخير أنتى تعرفين وأنا فقط أصعد الدّرج و.. أنتى تعرفين |
-Seni muayene etmek isterdim. -Gerek yok, iyi olduğumu söylediler. | Open Subtitles | سيسعدنى أن أجرى لك فحصا شاملا لا ، إنهم يقولون أننى بخير... |
Ama bir hafta sürmez, kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لكن لن يمر أسبوع كهذا أقصد أننى أشعر الآن أننى بخير |
Sadece iyi olduğumu bilmeni istedim ve İşçi Bayramı için dışarı çıkıyorum. | Open Subtitles | .... أنا فقط أريد أن أعلمك أننى بخير و انا سوف أذهب للإحتفال بعيد العمال |
Ona her zaman iyi olduğumu söylüyordum. | Open Subtitles | كنت أخبرها دائماً أننى بخير |
Size iyi olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أننى بخير |
Sana iyi olduğumu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أننى بخير |
- Hayır! İyi olduğumu kanıtlayacak bu. | Open Subtitles | سيثبت ذلك أننى بخير. |
Carson'a çok iyi olduğumu söylemeye çalıştım ama ısrar etti. | Open Subtitles | حسنا ، أنا حاولت أن أخبر (كارسون) أننى بخير لكنه اصر |
Önce sana iyi olduğumu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سأبرهن لك اولا أننى بخير... |
House'a iyi olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبر (هاوس) أننى بخير |
Hayır. Yani, kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لا ،أنا أشعر أننى بخير لكن يجب أن تعترفى.. |
Baba, söyledim ya, kendimi iyi hissediyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أبى, أخبرتك بالفعل أشعر أننى بخير |