Ev babası olmakla ilgili her şeyi bildiğimi sanıyordum aslında, hiçbir şey bilmiyormuşum. | TED | كنت أحسب أنني أعلم كل شيء حول كونك والدًا مقيم في البيت، في الواقع، لم أكن أعلم أي شيء. |
27 yaşındaydım. Herşeyi bildiğimi sanıyordum. | TED | كنت في السابعة و العشرين من عمري. كنت اعتقد أنني أعلم كل شيء. |
Yani, bir tuhaf, olduğunu biliyorum ama işe yarayabilir. | Open Subtitles | أقصد ، أنني أعلم أن هذا غريب لكنه قد يعمل |
Ve en kısa sürede de l onlar sihirli olduğunu biliyorum bildiğiniz gibi, bu ben onlara bir tehdit, bana yardım etmelisin ki onlar. | Open Subtitles | و حالما يكتشفوا أنني أعلم أنهم ساحرات و أنني لست بتهديد لهم فسيرغبوا بمساعدتي |
Şimdi nerede ve nasıl olacağını bildiğime göre, Şansın onun tarafında olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | بما أنني أعلم المكان والزمان الآن سأتأكد من أن تكون الإحتمالات في صالحه. |
Önünden geçen ilk etek sahibini kovalamaya meylin olduğunu bildiğimden, yardım edeyim dedim. | Open Subtitles | أنــا أحاول مساعدتك ، بمــا أنني أعلم أن ميولك هي مطــاردة أول إمــرأة تتغزل بك |
Sorun şu ki Chapel sözünün kıymetinin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. | Open Subtitles | المشكلة يا تشابل، هي أنني أعلم معنى كلمتك. |
- şu anda onu vanquishing. - Eğer ben biliyorum düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | بالقضاء عليه الآن ألا تظن أنني أعلم هذا ؟ |
Ama nerede olabileceğini biliyorum. Bu olay nerede oldu? | Open Subtitles | لا ، ولكني أظن أنني أعلم مكانها أين حدث ذلك؟ |
Her zaman aşkın ne olduğun bildiğimi sanırdım. Bugün fark ettim bildiğim her şey yanlışmış. | Open Subtitles | أنا كنت معتقدا أنني أعلم جيدا ما هو الحب أدركت اليوم أنني كنت مخطئا تماما |
Bu kadar zamandan sonra nasıl yapılacağını bildiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعلم ما علي القيام به بعد كل هذا الزمن |
Ama sana şunu söyleyeyim, lanet numaran bende var yani bu işi senin yaptığını bildiğimi bilmelisin. | Open Subtitles | اسمع أيها الوغد أنا أراقبك جيداً لذا أريدك أن تعلم أنني أعلم أنك فعلت هذا الهراء |
Ben, hatırlamak için biraz genç ama söylemek zorundayım, sana bir mağarada yaşamış ve korkunç olduğunu biliyorum, ancak sizin cilt için harikalar yaptı. | Open Subtitles | كنتي صغيرة جدا لتتذكري ولكن يجب ان اقول أنني أعلم انكي عشتي في كهف وهذا فظيع ولكن هذا فعل العجائب لبشرتكي |
Chavez'in sizin adamınız olduğunu biliyorum ve bu bir trajedi. | Open Subtitles | أنني أعلم أن شافيز كان أبنك وان ما حصل له كان مأساوياً |
Tüm paranın nerede olduğunu bildiğime şaşırdın mı? | Open Subtitles | أنتِ مندهشة أنني أعلم أي كل نقودكِ |
Neden burada olduğumu bildiğime inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعلم بسبب وجودي هنا. |
Ne söyleyeceğinizi bildiğimden direkt olarak konuya gireyim. | Open Subtitles | لكن بما أنني أعلم مسبقا ما الذي كنت ستقوله اسمح لي أن أختصر لصلب الموضوع |
Ama kendi bildiğin yoldan gideceğini bildiğimden, içim rahat. | Open Subtitles | ولكنني مطمئن لحقيقة أنني أعلم بأنك سوف تمضي بطريقتك الخاصة |
Demek istediğim bir durumu değerlendirirken asla taraf tutmadığınızı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | ما أعني قوله أنني أعلم أن القرابة لن تلعب أبدًا دور في تقييمك للوضع. |
Ama sen biliyorsun, ben biliyorum, tüm dünya biliyor. Jin Ho seni seviyor. | Open Subtitles | لكنك تعلمين أنني أعلم وكل العالم يعلم أن "جين هو" يحبكِ |