DW: Sanırım ben insan becerisi ve zekâsı konusunda biraz daha iyimserim. | TED | دميسا: في الحقيقة، أعتقد أنني أكثر تفاؤلا حول قدرة الإنسان وبراعته. |
Bu da, kıdemliden daha fazlayım demektir. | Open Subtitles | مما يعني أنني أكثر من مدرس في هذه الأكاديمية |
Hogwarts 'a dönmeme rağmen her zamankinden daha yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | رغم عودتي إلى هوجوورتس، إلا أني أحس أنني أكثر وحدانية من قبل |
Burada en sıkı çalışan kişinin ben olduğumu anlamanı sağlayacağım. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمي أنني أكثر واحدة مُجدة في عملها هنا |
Taşraya göre çok iyi olduğumu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنني أكثر من جيدة للعمل في الأقاليم |
Üsleriniz bilsin ki ben hepinizden daha değerliyim. | Open Subtitles | أسيادكم يجب أن يعلمـوا أنني أكثر نفعـاً منكم. |
Üsleriniz bilsin ki ben hepinizden daha değerliyim. | Open Subtitles | أسيادكم يجب أن يعلمـوا أنني أكثر نفعـاً منكم. |
Kafam her zamankinden daha fazla karıştı anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنني أكثر حيرة الآن من أي وقت مضى |
Bunları düşünüp durduğum sürece kendimi daha acınası hissediyorum. | Open Subtitles | ..كلما فكرت في هذا ..أشعر أنني أكثر بؤساً |
Beraber çalışmaya başladığım adamdan daha zeki olduğumu bilmediği mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنني لم أكن أعتقد أنني أكثر ذكاءً من الرجل الذي كنت أعمل تحت إمرته ؟ |
Bilmen gereken tek şey, sandığından çok daha harika biriyim ben tamam mı? | Open Subtitles | كل ما عليك معرفته هو أنني أكثر روعة مما تظن، اتفقنا؟ |
Sanırım insan olduğumdan daha çok susamış bir vampirim ve babanın likörü iğrençti. | Open Subtitles | حسنا , أعتقد أنني أكثر مصاص دماء عطشا أكثر من عندما كنت بشريا ونبيذ أبيك مقرف |
Şimdi yalnız biri olduğum için daha zayıf olduğumu mu söyleyeceksiniz? | Open Subtitles | إذاً, هل في رأيك أنني أكثر ضعفاً بسبب وحدتي؟ |
Ama topuklu ayakkabı giymekten biraz daha yetenekli olmalıyım. | Open Subtitles | لكن لابد أنني أكثر مهارة من حذاء بكعب عالي |
İstediğimi elde ettiğim zaman daha ikna edici olduğumu bilirsin. | Open Subtitles | تعرف أنني أكثر إقناعاً عندما أحصل على ما أريد |
Sanırım, şu durumda olabilecek diğer pek çok erkekten daha anlayışlı davranıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أكثر تفهمًا من معظم الرجال الذين قد مرّ عليهم هذا الوضع |
Dostumun cahilliği için kusura bakma. Çok daha aydın biri olduğumu anlayacaksın birazdan. | Open Subtitles | اعذر جهل صديقي، ستعرف أنني أكثر استنارةً |
On beş yıl önce, bir an için Kevin benim dünyadaki en özel insan olduğumu hissetmemi sağlamıştı. | Open Subtitles | منذ خمسة عشر عاماً و للحظة قصيرة جعلني أشعر أنني أكثر سكان الأرض تميزاً |
Ve düşündüm de şayet başka yere gidersem yalnız olduğumu anlamam dedim ama buraya geldim ve hayatımda hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim kendimi. | Open Subtitles | أعتقدت إذا كنت في مكان آخر لن أحس أنني بمفردي و لكنني قد وصلت إلى هنا ووجدت أنني أكثر وحدة من ذي قبل مفاجأة كبيرة؟ |
Bundan karlı çıkanın ben olduğumu anlamak için dedektif olmaya gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لتكون محققاً لكي تدرك أنني أكثر من سيستفيد من كل هذا |