Birçok ülkeye gittiğimi sık sık söylüyorum yalan söylediğimi düşünmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | بالرغم من أنني كبرت في مختلف الأماكن أبدو أنني أكذب, أليس كذلك؟ |
Birçok ülkeye gittiğimi sık sık söylüyorum yalan söylediğimi düşünmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | بالرغم من أنني كبرت في مختلف الأماكن أبدو أنني أكذب, أليس كذلك؟ |
Hasta olduğumu söyleyip, senden yardım istesem tedavi planı yapmak için gün belirleyelim desem bu sefer de yalan söylediğimi düşüneceksin. | Open Subtitles | ان اخبرتك أنني أظن انني مريض و انني بحاجة للمساعدة و علينا ان نخصص وقتا لنتكلم عن الأمر ستفترض أنني أكذب |
Çünkü o, yalan söylediğimi düşünüyor. Ben de ona söylemediğimi göstereceğim. | Open Subtitles | لأنه يعتقد أنني أكذب وأريد أن أُظهر له أنني لم أكن أكذب |
Zorlarsan pes edip, yalan söylediğimi itiraf edeceğimi ve seni işe alacağımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنين أنكِ إن جادلت أكثر سأتراجع و أعترف أنني أكذب و أعينك؟ |
Ne yani, size yalan söylediğimi düşündüğün için beni teste tabi tutmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين أن تفحصيني لأنكِ تعتقدين أنني أكذب عليكِ؟ |
Senin yaptığını söylersem, yalan söylediğimi anlar. | Open Subtitles | لكن إذا قلت لها أنك أنت من فعل . هذا ، فستعرف أنني أكذب |
Paltosuna ve gözlerine bakıp yalan söylediğimi söyle. | Open Subtitles | أنظري إلى الظل في معطفة. أنظري إلى عينيه وأخبريني أنني أكذب. |
yalan söylediğimi düşünüyorsan, söyle. Adam ol, söyle. | Open Subtitles | إن كنت تظن أنني أكذب فقل ذلك هيا، قل ذلك |
Sen de şu an yalan söylediğimi mi düşünüyorsun gözlerim hakkında. | Open Subtitles | وتظنين أنني أكذب عليك الآن بشأن أنني أعمى |
yalan söylediğimi sanıyordu ancak öyle değildi. | TED | إعتقد أنني أكذب لكنني لم أكن كذلك. |
Peki yalan söylediğimi anlarlarsa, o zaman ne olacak? | Open Subtitles | وإذا اكتشوا أنني أكذب ، ماذا إذن ؟ |
Ama siz tabii, yalan söylediğimi düşünürsünüz. | Open Subtitles | لكن بالطبع أنت تعتقد أنني أكذب |
Tamam, yalan söylediğimi düşünüyorsanız, şuna bir bakın. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنتِ تعتقدين أنني أكذب انظريلهذا! |
yalan söylediğimi düşünürse beni öldürmesine izin ver. | Open Subtitles | دعيه يقتلني إن كان يظن أنني أكذب |
Nasıl oldu bilmiyorum ama üvey ailem yalan söylediğimi sanıyor. | Open Subtitles | "لا أتذكر ذلك ولكن والديّ بالتبنّي يعتقدان أنني أكذب. |
Bu gidişle "eski" öğretim görevlisi olması yakın olan dostum beni bir mafya sıçanı gibi satmış olmasaydı bile yalan söylediğimi anlardınız. | Open Subtitles | حسنا. إذن، حتى إذا حقيقتي ستكون قريبا من مساعد التدريس هذا لا يتمثل فيَّ كأنني جرذ في في مافيا سيئة الضربة، تعلمون أنني أكذب. |
Kendi bilinçaltıma yalan söylediğimi mi iddia ediyorsun? | Open Subtitles | أتقولين أنني أكذب ؟ إلى عقلي اللاواعي ؟ |
Demek sen, sen benim bu konuda da yalan söylediğimi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنين أنني أكذب بهذا أيضاَ ؟ |
Kafasındaki maskeyi çıkardığımda size yalan attığımı söylemeye çalışacak. | Open Subtitles | عندما أنزع الشريط عنه سيحاول أن يخبركم أنني أكذب الأن |
Açıkça görülüyor ki yalan söylüyorum. | Open Subtitles | من الواضح أنني أكذب. |