"أنني أكره" - Traduction Arabe en Turc

    • nefret ettiğimi
        
    • nefret ederim
        
    • nefret etmem
        
    • nefret etsem de
        
    • nefret ettiğimden
        
    Korkunç bir şeydi. Tanrı bundan nefret ettiğimi biliyor. Open Subtitles كان شيئا فظيعا لكي أفعله الله يعلم أنني أكره أن أفعل ذلك
    - nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أتريد بعض الحلوى؟ أنت تعرف أنني أكره الحلوى
    Kadın! Kurabiyelerden nefret ettiğimi biliyorsun! Open Subtitles أيتـها العـاهرة , تعلمين أنني أكره البازلاّ
    Bu tür konuşmadan nefret ederim. Bunu biliyor olman lazım. Open Subtitles أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا
    Bu gömlekten ne kadar nefret ettiğimi söyler dururum ve hala üzerinde. Open Subtitles لا أنفك أخبرك أنني أكره هذا القميص وها أنت ترتديه
    Karanlıktan nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أنا أكره الظلام، أنت تعرف أنني أكره الظلام
    Neden nefret ettiğimi bildiğin halde bana öyle diyorsun? Open Subtitles لماذا تناديني هكذا مع أنك تعلم أنني أكره ذلك؟
    Bu kadını kaçırıp vahşice tecavüz eden kişilerden nefret ettiğimi bilmenizi isterim. Open Subtitles يجب أن تصدقوا أنني أكره هؤلاء الأشخاص الذين أخذوا هذه الفتاة و إغتصبوها بوحشية
    Beni o kadar iyi tanıyorsan, sınavlardan nefret ettiğimi biliyorsundur. Open Subtitles حسناً، إذا كنت تعرفني بهذا الشكل الوثيق، فأنت تدرك أنني أكره الإختبارات.
    Bunca sene benimle çalışıp yaban mersininden nefret ettiğimi nasıl bilmezsin? Open Subtitles كيف نسيت بعد كل هذه السنين ...أنني أكره التوت البري؟
    Benim böyle şakalardan nefret ettiğimi bilirsin. Open Subtitles أنت تعرف أنني أكره النكات العملية.
    Hayır, bitkilerden nefret ettiğimi söylemiştim. Bekle bir dakika. Open Subtitles لا , لقد قلت أنني أكره النباتات
    Saçma. Uyuşturucudan nefret ettiğimi biliyor. Open Subtitles لئيم، غنه يعرف أنني أكره المخدرات
    Özür dilemekten ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun, bu yüzden önerim şöyle. Open Subtitles أنني أكره الإعتذار لذلك، أليكَ الأمر
    Yapma Stan, o şeylerden nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles ستان تعلم أنني أكره هذا الهراء
    İmalı konuştuğunda bundan nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أنني أكره ذلك عندما أنت خفي.
    - Bundan nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف أنني أكره ذلك. نعم، وأنا أعلم.
    Bu tür konuşmadan nefret ederim. Bunu biliyor olman lazım. Open Subtitles أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا
    Derdim, yalan söylemekten nefret etmem ve sır saklayamamam. Open Subtitles مشكلتي هي أنني أكره الكذب وتعبت في الحفاظ على الأسرار الرهيبة
    Ve bunu söylemekten ne kadar nefret etsem de zaman geçtikçe muhtemelen birbirimizden daha da uzaklara savrulacağız. Open Subtitles ورغم أنني أكره قول هذا، لكن مع مرور الوقت ، سنبتعد عن بعضنا أكثر وأكثر
    Ama tahmin etmekten nefret ettiğimden, neden bana nerede olduğunu söylemiyorsun? Open Subtitles لكن بما أنني أكره أن أخمن لماذا لاتخبرني وحسب عن مكانهم ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus