"أنني جزء" - Traduction Arabe en Turc

    • parçası olduğumu
        
    • parçasıymış
        
    • parçası gibi
        
    Kendimden daha büyük bir şeyin bir parçası olduğumu hissediyorum ve dikkatimizi çalabilecek bir şeye karşı hepimiz sanki birbirimize arka çıkıyoruz, hepimiz orada varlık gösterebiliyoruz. TED وأشعر أنني جزء من شيء أكبر مني، ونحن جميعًا بمثابة درع لبعضنا البعض من أي شيء آخر قد يستحوذ على انتباهنا، ونستطيع أن نكون هناك فقط.
    Kendimi kandırmıyorum, işim dünyadaki en önemli iş değil, ama insanlara yardım eden bir yerde çalışıyorum ve bunun bir parçası olduğumu sanmıştım. Open Subtitles أنا لا أخدع نفسي، أعلم أن وظيفتي ليست أهم وظيفة في العالم لكنني اعمل في مكان يساعد الناس ودائماً مارأيت أنني جزء من هذا
    Eminim benim de ailenin bir parçası olduğumu söylemiştir. Open Subtitles أراهن أنها أخبرتك أنني جزء من الأسرة تلك أيضًا
    Bir şeyin, heyecan verici bir şeyin parçasıymış gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر كما لو أنني جزء من شيء ما شيء مثير جداً
    Ne zaman geleceği hiç belli olmuyor, konsantre olamıyorum kendimi bu okulun bir parçası gibi hissetmiyorum. Open Subtitles لا أعلم أبداً متى سيحلّ عليّ لا أستطيع التركيز لا أشعر أنني جزء من هذه المدرسة على الإطلاق
    Asla kaçamayacağım bir savaşın bir parçası olduğumu söyledi. Open Subtitles قال أنني جزء مِن حرب لن أستطيع الخلاص مِنها
    Bir suç girişiminin bir parçası olduğumu mu ima ediyorsunuz? Open Subtitles هل تلمحان إلى أنني جزء من إحدى -المشاريع الجنائية؟
    Oranın bir parçası olduğumu düşünmeni istemedim. Open Subtitles لم أردك أن تعتقد أنني جزء من ذلك المشهد
    Ailenin bir parçası olduğumu sanmıştım. Open Subtitles ظننت أنني جزء من عائلتك.
    Meredith, Alzheimer araştırmalarının bir parçası olduğumu söyledi. Open Subtitles قالت (ميريدث) أنني جزء من دراسة مرض الزهايمار
    Neredeyse katılıyordum, fakat sonra anda Ryan Hardy'nin Gizli Görev Kuvveti'nin bir parçası olduğumu hatırladım. Open Subtitles كدت أوقّع عليها، لكنّي تذكرت أنني جزء من فرقة (رايان هاردي) السرية.
    Bana göre Bates Moteli bir aile işletmesi ve bazı açılardan ben de bu ailenin bir parçası olduğumu hissediyorum ama birçok açıdan hissetmiyorum. Open Subtitles أقصد، كما أرى (نُزل بيتس) هو عمل عائلي وكنت أشعر أحياناً أنني جزء من هذه العائلة
    Bunun bir parçası olduğumu hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنني جزء من هذا
    Kolaycı kendine acıma duygusu, oksijensiz kalmıştı ve yerine kabullenmenin temiz havası gelmişti, yanımda duran bu muhteşem insanı incittiğimi kabullenmek ve partnerlerine karşı cinsel şiddet uygulayan, büyük ve şaşırtıcı derecede normal gözüken erkek grubunun bir parçası olduğumu kabullenmek. TED سلب الأكسجين من الإشفاق المتساهل على الذات، واستبدل بهواء القبول النظيف -- قبول أنني آذيت هذه الإنسانة الرائعة الواقفة إلى جواري؛ قبول أنني جزء من هذا الجمع الكبير والمريع من الرجال الذين مارسوا العنف الجنسي تجاه شركائهم.
    Hissetmeye ihtiyacım var, birşeylerin parçasıymış gibi hissetmeye. Open Subtitles أحتاج أن أشعر أنني جزء من شيء ما
    Ekibin bir parçası gibi hissediyorsun. Open Subtitles أشعر أنني جزء من الفريق , أتعلم؟
    En azından bir şeyin parçası gibi görünüyordum. Open Subtitles على الأقل كنت أشعر أنني جزء من شيء ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus