| Benim haklı olduğumu bilmeseydin, o şeyle bana vururdun, gerçek bu. | Open Subtitles | الحقيقةُ أنك لضربتني بهذا الشيء لو لم تظني أنني على حق |
| Hayır, haklı olduğumu biliyorsam... ..bunlar beni sadece daha küstah yapar. | Open Subtitles | لا، كل هذا يجعلني أكثر وقاحة عندما أعرف أنني على حق |
| haklı olduğumu biliyorsun, peder. Bana güvenmelisin. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني على حق يا أبتي يجب أن تثق في |
| Beni kahreden, haklı olduğumu bilmek. Keşke onlara gösterebilsem. | Open Subtitles | ما يقتلني هو أني أعرف أنني على حق أتمنى لو يمكنني أن أجعلهم يرون ذلك |
| Ama aslında bir yandan da aslında olmam gerektiğinden daha az heyecanlıyım çünkü bu konuda Haklı olduğumdan hemen hemen eminim. | TED | لكن سأعترف بأنني لست مرتبكا بالقدر الذي يفترض علي أن أكونه لأنني متأكد جدا أنني على حق بهذا. |
| Tamam, eve gittiğimde 94 yılı günlüğüme bakacağım, ama haklı olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، عندما أعود للمنزل، سأتحقق من مذكرات 94 لكنني أعرف أنني على حق |
| Bu yeri özleyeceğim haklı olduğumu kanıtlıyor. | Open Subtitles | سوف ارحل من هذا المكان لأثبت أنني على حق |
| Yüce Tanrım, lütfen inatçı kocamın benim her zamanki gibi haklı olduğumu görmesini sağla. | Open Subtitles | ايها القدير ، أرجو ان تعطي زوجي البصيرة لكيّ يرى أنني على حق كالعادة |
| Ama sen savaşmadan vazgeçtin ve haklı olduğumu kabul etmeden Los Angeles'a dönmene müsaade etmiyorum. | Open Subtitles | ولكن ما قدمتموه للتو دون قتال. وأنا لا السماح لك العودة الى لوس انجليس حتى تعترفوا أنني على حق. |
| Sonra yazdıklarını okuyunca, haklı olduğumu görüyorum asla kişisel şeyler yazmıyorsun. | Open Subtitles | ثم أقرأ لكِ، وتثبتين أنني على حق لعدم وجود شيء شخصي على الصفحة |
| Nasıl ve neden olduğunu bilmiyorum ama haklı olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف ولماذا ولكن أعرف أنني على حق |
| Umarım haklı olduğumu anlayacak kadar uzun yaşarsın. | Open Subtitles | أرجو أن تعيش طويلاً بما يكفي لتكتشف أنني على حق |
| haklı olduğumu kabullendiğin için kaderimi kucaklayabilirim. | Open Subtitles | أنا اقبل مصيري لأنكَ أخيراً أعترفتَ أنني على حق |
| haklı olduğumu biliyorsun. İlk testte küpü çaldın. | Open Subtitles | تعرف أنني على حق سرقت المكعب في أول اختبار |
| Daha da kötüsü, haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | طريقتك أسوأ وأنت تعرف أنني على حق |
| Zamanla haklı olduğumu anlayacaksın. | Open Subtitles | في وقت ما , سوف تعلمين أنني على حق |
| Ama haklı olduğumu biliyorsunuz. | Open Subtitles | لا بأس ، لكنكم تعلمون أنني على حق |
| - Ama haklı olduğumu biliyorum. - Yanılıyor. | Open Subtitles | لكن أعلم أنني على حق أنها مخطئة. |
| Bir kez olsun haklı olduğumu kabul edemiyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك الإعتراف ولو لمره أنني على حق |
| Haklı olduğumdan eminim! | Open Subtitles | كنت متأكد أنني على حق |
| Fazla düşünme. Haklı olduğum ortaya çıktı. | Open Subtitles | لا تفكر اكثر من الازم فقط يَظْهرُ أنني على حق |