| Pekâlâ, beni iyi dinle, Yoga. Haklı çıkmak istemiyorum, zaten haklı olduğumu biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً انصت لي لا أريد أن أكون محقة أعلم أنني محقة |
| haklı olduğumu söylemene gerek yok. Zaten biliyorum. | Open Subtitles | لا داعي لتخبرني بأنني محقة أعلم أنني محقة |
| Tamam, bana inanmayın. haklı olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | حسنا، لا تصدقوني أعلم أنني محقة |
| Bu da Culloden'de bizi bekleyen felâket konusunda da haklı olduğum anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا يعني أنني محقة أيضاً بشأن الكارثة التي تنتظرنا في كولودين |
| Bu da Culloden'de bizi bekleyen felâket konusunda da haklı olduğum anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا يعني أنني محقة أيضاً بشأن الكارثة التي تنتظرنا في كولودين |
| - haklı olduğum zamanlarda. | Open Subtitles | فقط حين أعرف أنني محقة |
| Haitili çocuk konuşabilirse, sana haklı olduğumu söyleyecektir! | Open Subtitles | الهايتيّيمكنهالتكلم, لكان أخبرك أنني محقة! |
| Ama haklı olduğumu da biliyor. | Open Subtitles | مخبولة نوعاً ما و لكنها تعرف أنني محقة |
| Yüreğine bakarsan, haklı olduğumu sen de göreceksin. | Open Subtitles | إن نظرت في أعماقك، ستدرك أنني محقة |
| Bir anlığına haklı olduğumu ve onun bir yüzük kutusu olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | لنفترض للحظة أنني محقة وأنه صندوق خاتم. |
| haklı olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنني محقة. |
| Bir de haklı olduğumu bildiğin için. | Open Subtitles | أجل، أو لأنكَ تعرف أنني محقة |
| haklı olduğumu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | هيا، أنت تعلم أنني محقة |
| haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنني محقة. |
| haklı olduğumu farz edelim. | Open Subtitles | لنفرض أنني محقة |