Yollarımızı ayırdık. Aslında, beni terk etti. Başka birine âşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا، لقد افترقنا في الحقيقة لقد تركتني و قالت لي أنها تحب شخص آخر |
Çünkü bir şey hakkında doğruyu söylediğine inanıyorum âşık olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | ... لأننى أصدق أنها تقول الحقيقة عن شيئاً وحيدا انها تعتقد أنها تحب |
Başka birine âşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت لي أنها تحب شخص آخر |
Zamanında porselen koleksiyonu olan bir adama aşık olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت أنها تحب الرجل ،الذي يجمع الخزف |
Hikâye, kendinden büyük bir adama aşık olduğunu sanan genç bir kızı ve birlikte kaçmaya karar vermelerini anlatsın. | Open Subtitles | والقصة تتعلق بشابة صغيرة والتي تعتقد أنها تحب شخص كبير وقرروا الهروب معاً |
O da Partre'ı sever. O memnun. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها تحب بارتر إنها سعيدة جداً هكذا. |
Ve eminim ailesinin plaj evini de seviyordur... | Open Subtitles | و أعتقد ايضا أنها تحب منزل والديه الذي على الشاطئ |
Başkasına âşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرته أنها تحب أحدًا آخر. |
Hikâye, kendinden büyük bir adama aşık olduğunu sanan genç bir kızı ve birlikte kaçmaya karar vermelerini anlatsın. | Open Subtitles | والقصة تتعلق بشابة صغيرة والتي تعتقد أنها تحب شخص كبير وقرروا الهروب معاً |
Nehir kıyısında yürüdük. Benden ayrıldı. Başkasına aşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنفصلت عني, و قالت أنها تحب شخصاً آخر |
Ah, onları izlemeyi çok sever eminim. | Open Subtitles | فصيل عبد الواحد، وأراهن أنها تحب الحصول عليها. |
Ekmeklerini yağlanmış ama kızartılmamış sever. | Open Subtitles | أنها تحب الباجلز بالزبدة بدون قلي |
Belki siyahı seviyordur. | Open Subtitles | من الممكن أنها تحب اللون فقط |
Bahse varım sesli seviyordur. | Open Subtitles | أراهن أنها تحب أن تصيح |