"أنها تعلم" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyor
        
    • bildiğini söylemişti
        
    • biliyormuş gibi
        
    • olduğunu bildiğini
        
    Ya silahın nerede olduğunu biliyor ve bizimle oynuyor ya da hiçbir fikri yok, bu durumda vakit kaybediyoruz. Open Subtitles إما أنها تعلم أين السلاح و تعبث بنا أو أنها ليس لديها أدنى فكرة و نحن نضيع وقتنا هنا
    O telefon çaldığı sürece, orada olduğunu biliyor. Open Subtitles طالما أنه يرن، هذا يعني أنها تعلم باتصالاتك.
    Amir'in annesine nasıl hissettiğini bildiğini söylemişti. Open Subtitles لقدأخبرتوالدة(امير. ) أنها تعلم ماذا تشعر
    Amir'in annesine onu ne kadar sevdiğini bildiğini söylemişti. Open Subtitles أنها تعلم كم هي تحب ابنها
    Ona, tam olarak ne olduğunu söyledim ve sorumlu olduğunu biliyormuş gibi, sanki kendi hatasıymış gibi. Open Subtitles لقد أخبرتها بالضبط ماذا يحدث ويبدو أنها تعلم أنها مسؤلة عن ما حصل. كأنه خطأها
    Sadece, senin ne kadar harika olduğunu bildiğini sanmıyorum ve canının yanmasını istemiyorum. Open Subtitles فقط لا أظن أنها تعلم كم أنت عظيم, ولا أريد أن أراك تتأذى
    O ikinci perdenin çok ciddi dertleri olduğunu biliyor olmalı. Open Subtitles لا بد من أنها تعلم بأن الطرف الثاني في التمثيلِ لديه مشاكل عويصة
    Bu onun burada olduğunu biliyor olabileceğini gösterir. Open Subtitles انظر ، ربما ذلك يعني أنها تعلم أنه هنا ، حسنًا؟
    Ayrıca, ne için burada olduğunu biliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها تعلم ماذا يجب عليها فعله
    Ama sanırım katilin kim olduğunu biliyor. - Tamam, ara beni. Open Subtitles لكنى أعتقد أنها تعلم من يكون القاتل
    Anahtarın bende olduğunu biliyor olmalı. Open Subtitles لا بد أنها تعلم أنني أمتلك المفتاح
    Melissa aradı şimdi. Ian'ın nerede olduğunu biliyor. Open Subtitles ميليسا" أتصلت للتو " " أنها تعلم أين "أيان
    Amir'in annesine nasıl hissettiğini bildiğini söylemişti. Open Subtitles لقدأخبرتوالدة(امير. ) أنها تعلم ماذا تشعر
    Amir'in annesine onu ne kadar sevdiğini bildiğini söylemişti. Open Subtitles أنها تعلم كم هي تحب ابنها
    Bazen bana öyle bir bakıyor ki sanki ondan bir şey gizlediğimi biliyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles أحياناً تنظر لي بطريقة مُريبة، أعتقد أنها تعلم أنني أخفي عنها شيئاً.
    Sanki nereye gittiğini biliyormuş gibi direkt o kanıt kutusuna gitti. Open Subtitles لقد ذهبت تماماً إلي غرفة الأدلة كما أنها تعلم إلي أين تذهب.
    Bazen bana öyle bir bakıyor ki sanki ondan bir şey gizlediğimi biliyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles أحياناً تنظر لي بطريقة مُريبة، أعتقد أنها تعلم أنني أخفي عنها شيئاً.
    Çünkü ne olduğunu bildiğini düşünüyordu, bana istediğim her şeyi veriyordu: Merhamet, şefkat TED لأنها ظنت أنها تعلم ماهية الأمر، منحتني كل ما كنت بحاجة إليه: اللطف والشفقة.
    Peter, onun Tanrının nerede olduğunu bildiğini sanmıyorum. Open Subtitles بيتر, أنا لا أعتقد أنها تعلم أين هو الرب هيا بنا
    Robot olduğunu bildiğini sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد أنها تعلم أنها انسان آلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus