"İki" nin çok küçük olduğunu biliyorum ama ama bu iki "greft-versus-host" hastalığı anlamına geliyorsa eğer, ilik çocuğun vücuduna saldıracak ve acı çekerek ölecek demektir. | Open Subtitles | أعلم أن اثنين صغيرة لكن بم أنها تعني أنه سيصاب بمرض عدم توافق خلايا المضيف النخاع سيهاجم جسده و سيموت ميتة مؤلمة |
Duyduğuma göre rüyalarda ölmek yeniden doğmak, yenilik veya değişiklik anlamına geliyormuş. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن الأشياء التي تموت في الأحلام أنها تعني كولادة من جديد أو تجدد أو تغيُّر، |
Nijeryalı olmayanlar için, kalça gücü bir kadının bir erkekten iyilik isterken seksapelini kullanması anlamına gelen bir deyiştir. | TED | ولغير النيجيريين، عبارة القوة من الخلف والتي أعتقد أنها تعني شيئا ما من قبيل المرأة التي تستعمل أنوثتها للحصول على ما تريد من الرجال. |
...ruh ve beden ile bütünleşmeli. | Open Subtitles | أنها تعني ألموت فقط |
İçinde var olan güç ruh ve beden ile bütünleşmeli. | Open Subtitles | في مملكة (ألفاجرا) أنها تعني ألموت فقط |
Senden ona, onun benim için herşey demek olduğunu söylemeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أريدكِ أن تخبريها أنها تعني بالنسبة لي كل شيء حسناً؟ |
- Dürüst olmak gerekirse ne demek olduğunu bilmiyorum ama Peder kesinlikle bir şeyler ifade ettiğini düşünürdü. | Open Subtitles | لأكون صادق لا أعرف ماذا تعني لكن القس من الواضح أعتقد أنها تعني شيئاً |
Ve dikkate değer çok güzel bir kelimedir çünkü biz bunun yalnızca değerli anlamına geldiğini düşünürken aynı zamanda dikkat çekici anlamına da gelir. | TED | والملحوظ هي كلمة جميلة حقاً لأننا نعتقد أنها تعني أنيق، لكنها أيضاً تعني -- تستحق إبداء ملاحظات حولها. |
- U-K-U anlamına geldiğini söylemeli miyim ona? | Open Subtitles | هل يجدر بي أن أقول له أنها تعني " ق - و - ا |
"Vanity Fair" ya da "The New Yorker" dedi diye burada çalışamayacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | ظننت أنها تعني مجلة "فانيتي فير أو مجلة "نيويوركر ولكن هذا لا يعني إنها لم تستخدم كل علاقاتها |
"Manyetik Rezonans Görüntüleme" anlamına geldiğini sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنها تعني "تصوير بالرنين المغناطيسي" |
Veya azgın ve savunmasız olduğun anlamına. | Open Subtitles | . أو أنها تعني أنك فقط مستثارة و ضعيفة |
Bunun kahve yaptığın anlamına geldiğini söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنها تعني أنك تعدين القهوة |
Şimdi bu LOL, genelde bunun "yüksek sesle gülme" anlamına geldiğini düşünürüz. | TED | وعادة نظن أنها تعني "الضحك بصوت عالي." |
Zira birçok kişi bu sözcüğü duyduğunda bunun "kadınlar" anlamına geldiğini düşünür. Yani cinsiyet sorunlarıyla kadın sorunlarının aynı şey olduğunu sanırlar. | TED | نظراً لأن كثير من الناس يسمعون كلمة "الجندر" ويعتقدون أنها تعني "المرأة". لذلك يعتقدون أن القضايا بين الجنسين مرادفة لقضايا المرأة. |
(Gülüşmeler) Bu da, tekrardan, yeni şeyler anlamına geliyor. | TED | (ضحك) والذي هو، ومجددا، معنى أنها تعني الجديد. |
Çünkü onun, kadınlığa adım atması demek olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لأنني كنت أعرف أنها تعني ستصبح امرأة |
Göz kırpmanın ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما تعنيه الغمزة, أنها تعني |