Bu anı bölmek istemem ve çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أقصد أن أقاطع هذه اللحظة, أعلم أنها مهمة حقاً. |
Ve bana, bugün bizim için ve çalıştığım iş için çok önemli olduğunu düşündüğüm üç ders verdi. | TED | وقد علمتني ثلاث دروس وأعتقد أنها مهمة جداً بالنسبة لنا اليوم، وبالتأكيد في العمل الذي أقوم به. |
Bizim için küçük bir iş olduğunu söyledim, ...ama sesi çaresiz geldi, ben de gözümü açık tutacağımı söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أنها مهمة صغيرة جداً بالنسبة لنا ولكنه أصرّ على ذلك , فأخبرته أنني سأجد له طريقة ما |
Bizim için küçük bir iş olduğunu söyledim, ...ama sesi çaresiz geldi, ben de gözümü açık tutacağımı söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أنها مهمة صغيرة جداً بالنسبة لنا ولكنه أصرّ على ذلك , فأخبرته أنني سأجد له طريقة ما |
Bunun çetin bir görev olduğunu biliyorum. Önünde uzun bir yolculuk var. | Open Subtitles | .أعرف أنها مهمة كبيرة .فلديك رحلة طويلة أمامك |
Tehlikeli bir görev olduğunu kabul ediyorum. Tehlikeliden de kötü. | Open Subtitles | أعرف أنها مهمة خطيرة أسوأمن خطيرة |
Bunun askeri bir operasyon olduğu ortada. | Open Subtitles | من الواضح أنها مهمة عسكرية |
Önümüzdeki bölge, iki gün içinde Nazilerle kaynayacak. | Open Subtitles | أنها مهمة سهلة أستطيع تدميرهم فى يومين |
Yani, biz soldakilerin önemli olduğunu düşündüğümüz gruplarla empati kurmak önemli. | TED | لذلك فمن المهم التأكيد مع المجموعات التي نعتقدُ نحنُ في اليسار أنها مهمة جدًا. |
Ve sizin için de önemli olduğunu biliyorum, yoksa onu aramazdınız, değil mi? | Open Subtitles | وأنا أعرف أنها مهمة لك أيضا وإلا لما كنت إتصلت به، صحيح؟ |
Polisin ilgisini çekmeye çalıştım ama kimse önemli olduğunu düşünmedi. | Open Subtitles | حاولت إثارة انتباه الشرطة لكن لا أحد بدا معتقداً من أنها مهمة |
Bir sabah, oradasın ve önemli olduğunu düşündüğün bir şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | يومٌ ما تفعل وظيفةً تعتقد أنها مهمة. |
Bir sürü deney yapıyorsun, bunun senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها مهمة لك في كل تجاربك. |
Darlene basit bir iş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (دارلين) قالت أنها مهمة بسيطة |
Bunun çok zor bir görev olduğunu biliyorum, ama sen ve ben.. | Open Subtitles | أنا أعلم أنها مهمة صعبة ...ولكن أنا و أنت |
Evet, çok üst düzey bir görev olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | نعم، وضحت أنها مهمة عالية المستوى |
Bunun askeri bir operasyon olduğu ortada. | Open Subtitles | من الواضح أنها مهمة عسكرية |
Önümüzdeki bölge, iki gün içinde Nazilerle kaynayacak. | Open Subtitles | أنها مهمة سهلة أستطيع تدميرهم فى يومين |