Minidoka'da lisenin son yılını bitirdi ve ırkçılık karşıtı bir mezhebin yardımıyla Kansas'taki Friends Üniversitesi'ne kaydolabildi. | TED | أنهت دراستها الثانوية في مينيكودا وبمساعدة منظمة مناهضة للعنصرية كانت قادرة على الالتحاق بجامعة فريندز في كنساس. |
Teklif bile etmedi. bitirdi. | Open Subtitles | لم تعرض عليَّ الدفع حتى، هي من أنهت العلاقة |
Bildiğim kadarıyla ilk saha eğitimini bitirdi. | Open Subtitles | على حسب ما فهمت سيّدي أنّها تواً أنهت المرحلة البدنيّة من التدريب. |
Adam dost kalmak istiyor, ama Gwen işini bitirmiş. | Open Subtitles | هو يريد أن يبقيا أصدقاء لكنها أنهت العلاقة معه |
Oda servisi sona erdi, aşkım. | Open Subtitles | أعتقد أن خدمة الغرف أنهت عملها .. حبيبتي. أجل .. |
Avustralya'da erken dönem bir yıkımın muazzam bir buz çağının stromatolitlerin uzun devrini nasıl bitirdiğini de görmüştük. | Open Subtitles | في "أستراليا"، رأيتُ أيضاً كيف أن كارثة سابقة، العصر الجليدي الهائل، أنهت حِقبة طويلة من الرقائق الكلسية الطحلبية. |
Ama sanırım oda servisi bitti, aşkım. | Open Subtitles | لكنني .. أعتقد أن خدمة الغرف أنهت عملها .. حبيبتي. |
Benim halkım ve Dalek'ler arasındaki bütün savaşları bitiren muharebe. | Open Subtitles | الحرب التي أنهت جميع الحروب بين بني جنسي و الداليك |
Saldırıya uğramadan önce bitirmişti. | Open Subtitles | وهي التي أنهت العلاقة قبل الإعتداء مباشرة |
İlişkiyi bitirdi. Beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أنهت الأمر قالت أنها لا تريد رؤيتي ثانيةً |
Bu hafta Kongre sözcüsü Libby Hauser evini dekore etmeyi bitirdi, oğlunu üniversiteye yolladı, ve San Antonio işçi sendikaları ile sıhhi tesisat arasında bir anlaşma sağladı. | Open Subtitles | هذا الأسبوع النائبة ليبى هاوزر أنهت الديكورات الجديدة لمنزلها و أرسلت ولدها للجامعة |
Ve Audrey ayrılan anne babalar için kitabını yeni bitirdi ve sağlam kaynaklardan duyduğuma göre Boyle Donner'la araları pek iyi değilmiş. | Open Subtitles | "و "أودري أنهت كتابها عن الأم العازبة و لقد سمعت من مصدر موثوق منه أنها ليست سعيدة مع دار "بويل دونر" للنشر |
Bu sakatlanma, profesyonel hokeydeki kariyer şansını bitirdi. | Open Subtitles | و تلك الإصابة أنهت فرصتكَ للعب الهوكي للمحترفين |
Bitki yemeğini bitirdi ve sıradaki kurbanı için kendini tekrar kuruyor. | Open Subtitles | أنهت النبتة وجبتها وتحضّر نفسها للضّحية المقبلة |
Arkadaşlarına söyle bu bombalar bir savaşı bitirdi. | Open Subtitles | لقد أخبرت أصدقائك وتِلك القنابل أنهت الحرب. |
Belli ki Bayan G, Bay Du Toit'le olan ilişkisini bitirmiş. | Open Subtitles | "علي ما يبدو , فالآنسة "جي" أنهت علاقتها بالسيد "دو تويت |
Cesedin ön incelenmesi sona erdi. | Open Subtitles | أردت إعلامك فقط أن الشرطة أنهت فحصها الابتدائي للجثة |
Gaby, bir aşkı bitirdiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | "عظيم ، "آنا" ، اذهبي!" ظنّت "غابي" أنها أنهت علاقة |
Evet, bilgin olsun diye söylüyorum, bu konuşma 6 saniye önce bitti. | Open Subtitles | نعم , لمعلوماتك , هذه المحادثة أنهت ستّ ثواني مضت |
Bu kişilik özelliği, politika kariyerini bitiren skandalın özü olmuştur. | TED | لقد أصبحت في النهاية أدق سِمَة تصف شخصيته خلال غمرة الفضيحة التي أنهت حياته السياسية. |
Bununla ilgili kitabını yeni bitirmişti, yayıncı bulmuştu. | Open Subtitles | هي فقط أنهت كتاب حوله، وجدت ناشر |
Maalesef FBI bu olayı kapattı bile. | Open Subtitles | لسوء الحظ، المباحث الفيدرالية أنهت مسبقا العمل على هذه. |
Sonra bir de bakıyorum annem düğün pastanı bitiriyor. | Open Subtitles | وأكتشفت بعدها أن أمي أنهت إعداد كعكة زفافك |
Marihuana, genç, parlak hayatımı sona erdirdi. | Open Subtitles | واحسرتاه ، المريوانا قد أنهت حياتي المشرقه |
Bu uçurumları oluşturan volkanik patlamalar serisi, aynı zamanda Trias dönemini sonlandıran kitlesel yok oluşa da sebep olmuştur. | Open Subtitles | سلسلة الثورانات البركانية. التي صنعت هذه الجروف أدت أيضاً إلى الإنقراض الجماعي اللاحق تلك التي أنهت العالم الترياسي |
Sonunda stromatolitlerin çağını sona erdiren yaratıkların kalıntılarını.... | Open Subtitles | بقايا المخلوقات التي أنهت أخيراً حقبة السترومالاتس. |