"أنهم كانوا" - Traduction Arabe en Turc

    • onlar
        
    • olduklarını
        
    • onların
        
    • olduklarına
        
    • ettiklerini
        
    • verdiklerini
        
    • onları
        
    • onlara
        
    • olmalarına
        
    • şifrelerini
        
    Kuruluşundan bu yana bu şehrin gördüğü en elit aile onlar. Open Subtitles أنهم كانوا العائلة الأكثر نخبة في هذه البلاد منذ هي أسست
    Yani onlar, tüm hapishane nüfusunun en duygusuz ve en saldırgan mahkumlarıydı. TED وذلك يعني أنهم كانوا الأكثر عدوانية وقسوة في القلب من بين نزلاء السجن جميعاً
    Hayatın büyük karmaşasının ve meydan okumalarının parçası olduklarını bilmiyorlardı. Open Subtitles .. جاهلاً أنهم كانوا يواجهون التعقيدات الواسعة و تحديات الحياة
    Daha eşit bir toplumun ortak bir vizyonla genç topluluğun üyesi olduklarını ve bu toplumda kendi güçleri olduğunu öğrendiler. TED علموا أنهم كانوا أعضاء في مجتمع من الشباب مع رؤية مشتركة لمجتمع أكثر عدالة، وتعلموا أن لديهم السلطة داخل هذا المجتمع.
    Bu günlerde, onların yaptığı şey bu küçük balıkçı teknelerini kullanmak ve kir deryasında nispeten temiz bölümleri temizlemek TED حاليا، ما كانوا يقومون به هو أنهم كانوا يستخدمون قوارب الصيد الصغيرة هذه، وكانوا ينظفون خطوطا نقية في محيط من القذارة.
    Çocuklar bu interaktif Anneler günü kartlarını oluştururken onların gerçekten yeni teknolojileri akıcı bir şekilde öğrendikleri görülüyor. TED وذلك بابتكارهم بطاقاتهم التفاعلية لعيد الأم، وبإمكانكم ملاحظة أنهم كانوا يصبحون أكثر تمكنا من التكنولوجيات الحديثة.
    Bir bakıma, otel incelemesine kendilerini sokmaya çalıştılar, sizleri orada olduklarına ikna etmeye çalışır gibi yani. TED كانوا يدخلون أنفسهم في الرأي حول نقد الفندق, كأنهم يحاولون أن يقنعوك أنهم كانوا هناك.
    Fakat her şeyden önce onlar iyi öğrencilerdi. TED لكن الأهم من ذلك، أنهم كانوا طلاباً جيدين.
    onlar biyolojik anne babasıymış ve araları çok iyiymiş. Open Subtitles .والديها، هما والدبها الحقيقيين لقد قالوا أنهم كانوا مُـقرّبين أيضاً
    onlar da gülüp eğleniyor, bağırıp çağırıyorlardı. Open Subtitles أنهم كانوا يضحكون ويضربون ،بالسياط ويصرخون
    Ama onlar Tanrının Oğlu'yla birlikte yaşadılar. Open Subtitles لكنهم قالوا أنهم كانوا يعيشون مع ابن الله
    #Aynı dağa baktılar... #...ama farklı duygularla... #...çünkü, aslında, onlar yenenler... #...ve yenilmiş olanlardı. Open Subtitles كما أنهم كانوا ينظرون الى نفس الجبل لكن بمشاعر مختلفة في حقيقة الأمر كانوا عبارة عن فسمبن فاتحين و أناسٌ تم غزوهم
    Diğer kişiler, yine verdiğimiz geri dönüşlere göre egzersiz yapmak için çok motive olduklarını söylediler. TED مع ذلك، آخرون، بناءً على نتائجنا، أخبرونا أنهم كانوا مُحَفَزين للغاية ليتمرنوا.
    Haydut olduklarını sanmıyorum, siyasi bir mesele olmalı. Open Subtitles لا أعتقد أنهم كانوا لصوص كانت أمور متعلقة بالسياسة
    Niyetim bu değildi. Orada olduklarını bilmiyordum. Open Subtitles لم أنتوى فعل ذلك ولم أعرف أنهم كانوا هناك وقتها
    Tartışmasız seyirci olduklarını biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنهم كانوا متفرجين. لا أحد يعارض ذلك.
    Basitçe, AIDS sahibi olmamam ve ölecek olmamam buna sebep olacaktı, fakat onların başında işte bunların olmasını kaldıramazdım. TED إنه موقف حيث لم أكن مصابة بالإيدز و لم أكن أحتضر، لكني استطعت تحمل حقيقة أنهم كانوا كذلك.
    İlk ulaştığım sonuç, onların sadece daha iyi insanlar olduklarıydı. TED فكان استنتاجي الأولي أنهم كانوا أشخاصا أفضل.
    Sigara içenler onların orada olduğunu bile bilmiyordu, fakat dudak ve parmaklar arasında bu delikler kapanıyordu. TED لم يكن المدخن يعرف حتى أنهم كانوا هناك. ولكن بين الأصابع والشفاه، الفتحات مسدودة.
    Geçen 11 ay boyunca masum olduklarına yemin eden insanlar tarafından 6 suç işlenmiş. Open Subtitles وخلال ال 11 شهرا الماضية، كانت هناك ست جرائم ارتكبت من قبل الناس الذين أقسم في وقت لاحق أنهم كانوا أبرياء.
    Kavga ettiklerini duymaman mutlu oldukları anlamına gelmez. Open Subtitles كونك لم تسمعيهم يتشاجروا لا يعني أنهم كانوا سعداء
    Kuleye cevap verdiklerini sanıyorlardı, fakat aslında veremiyorlardı. Open Subtitles ظنوا أنهم كانوا يجيبون البرج ولكن في الحقيقة لم يكونوا كذلك
    Hepsi de işleri ve terfileri için ne kadar nitelikli olduklarının hikayesini anlattılar. onları elde edememişlerdi ve gerçekten kızgınlardı. TED وقدموا كلهم قصصهم عن كيف أنهم كانوا مؤهلين للعمل، مؤهلين للترقيات، لكن لم يحظوا بها وكانوا غاضبين جداً.
    200 yıldır üstümüzde deney yapıyorlar ve onlara yetişmemiz gerek diyorum. Open Subtitles أعتقد أنهم كانوا يدرسوننا لمدة 200 سنة ويجب علينا اللحاق بهم
    Öncesinde hepsi eşit derecede agnostik olmalarına rağmen. TED بالرغم من أنهم كانوا قبل ذلك متساوين في إلحادهم.
    Gördük ki; çoğu kişi şifrelerini bir yere yazmamaları gerektiğini biliyordu ve sadece yüzde 13'ü yazıyordu. Fakat endişelendiren husus yüzde 80'inin eski şifrelerini tekrar kullandığını söylemesiydi. TED وجدنا أن معظم الناس اكتشفوا أنه لم يكن من المفترض أن يدونوا كلمات المرور الخاصة بهم وأن 13% منهم فقط فعلوا ذلك لكن المزعج أن 80% من الناس قالوا أنهم كانوا يعيدون استخدام كلمات المرور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus