| Kardeşim olman umurlarında değil. Bir sakinleştirici al bari. | Open Subtitles | إذا أمسكو بك وانت تدخن الحشيش سوف يطردونك أنهم لا يهتمون أذا انت اخي |
| Kardeşim olman umurlarında değil. Bir sakinleştirici al bari. | Open Subtitles | إذا أمسكو بك وانت تدخن الحشيش سوف يطردونك أنهم لا يهتمون أذا انت اخي |
| Gerçek de insanlara yaptığımız yardım da umurlarında değil. | Open Subtitles | أنهم لا يهتمون أن نحن في محاولة لمساعدة الناس. تعلمون، أنا فقط أقول. |
| Şu genç doktorlar da kimseyi umursamıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الأطباء الشبان كما لو أنهم لا يهتمون بالناس |
| Söylesene, adamların bir katili barındırdıklarının farkındalar mı yoksa umursamıyorlar mı? | Open Subtitles | إذن أخبرني، هل موظفوك على علم بأنهم يأوون قاتلا أو أنهم لا يهتمون فقط |
| Yaşamışız ölmüşüz umurlarında değil. | Open Subtitles | من الواضح أنهم لا يهتمون إذا عشنا أومُتنا. |
| Kahrolası bot yansa umurlarında değil. | Open Subtitles | أنهم لا يهتمون أذا أحترق المركب |
| Hiçbir şey umurlarında değil gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم لا يهتمون بشيء في العالم |
| O insanları kimin öldürdüğü umurlarında değil. | Open Subtitles | أنهم لا يهتمون من قتل هؤولاء الناس |
| umurlarında değil. | Open Subtitles | أنهم لا يهتمون. |
| Görünen o ki umurlarında değil. | Open Subtitles | من الواضح أنهم لا يهتمون |
| Neler olduğunu umursamıyorlar. | Open Subtitles | أنهم لا يهتمون بما يحدث |