Bunu fazlasıyla hak ettiklerini belki de hiç itiraf edemeyebilirler. | Open Subtitles | و قد لا يدركون قط جهودهم أنهم يستحقون ذلك بجدارة |
Daha iyisini hak ettiklerini anlamalarını sağlayabilir miyiz? | Open Subtitles | هل بإمكاننا جعلهم يعتقدون أنهم يستحقون أفضل؟ |
Bütün kasabaya ölmeyi hak ettiklerini söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ للمدينة كُلّها أنهم يستحقون الموت. |
Birini öldürmek için bunu hak ettiğini hissetmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أتاكد أنهم يستحقون الموت قبل قتلهم |
Eğer bir canlı türü hayatta kalmak istiyorsa bunu hak ettiğini ispatlamak zorundadır. | Open Subtitles | "الطبيعة لاتهتم" "إذا ارادت أصناف أن تنجو" "فعليهم أن يثبتوا أنهم يستحقون ذلك" |
Arkadaşların ağzının payını aldı, tamam bunu hak ettiler. | Open Subtitles | تعامل أصدقائك معاملة سيئة، لا بأس، أنهم يستحقون ذلك، |
Ortaklarının karısıyla yatağa girmemden daha iyisini hakediyorlar sanırım . | Open Subtitles | وأعتقد أنهم يستحقون أفضل قليلاً من القفز على السرير مع زوجة شريكهم |
Katil, ölmeyi hak ettiklerini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما أعتقد القاتل أنهم يستحقون الموت. |
Ölmeyi hak ettiklerini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظن أنهم يستحقون الموت؟ |
Bunu hak ettiklerini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يستحقون هذا. |
Eğer Harrack ölmeye hak ettiğini düşündüğü kişilerin listesini tutuyorsa o zaman Murphy'i neden davadan uzaklaştırmak istediğini anlayabilirim. | Open Subtitles | (مكتب جريدة (دي دابليو هاريك الساعة 9 و 10 دقيقة مساءاً{\fad(500,800)}{\pos(220,200)} الآن ، إذا أراد (هاريك) أن يضع الحقيقة في نصابها عن طريق قتله لهؤلاء الناس الذين يظن أنهم يستحقون الموت |
Bunu hak ettiler. Zararı olmaz. | Open Subtitles | أنهم يستحقون ذلك لا أذى تم |
hak ettiler. | Open Subtitles | أنهم يستحقون هذا. |
Hiç birşey yeterliymiş gibi görünmüyor. Fazlasını hakediyorlar. | Open Subtitles | لا شئ يبدوا أنه يكفى أنهم يستحقون المزيد |
Bence bunu hakediyorlar. | Open Subtitles | أشعر أنهم يستحقون الذهاب الى هذه العملية |