| Evet. Anlaşılan o da parkta yani ormanda geçirmiş çocukluğunu. | Open Subtitles | أجل، وتبين أنهُ هو أيضاً نشأ في المنتزه نوعاً ما، أو الغابة |
| İlk ateş edenin o olduğunu geçirmeyi unutma. | Open Subtitles | تـأكّد من أنْ مفاد التقرير أنهُ هو من بدأ في إطلاق النار |
| Pekala. o araba Frato'nun değildi. o olduğunu nasıl anladın. | Open Subtitles | "حسنًا ، لم تكن سيارة "فراتو كيف علمت إذًا أنهُ هو ؟ |
| Sanırım o. | Open Subtitles | -هل (سويتس) موجود؟ -حسناً, أعتقد أنهُ هو |
| - Evet, o olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | . نعم، أعتقد أنهُ هو |
| Sanırım yeni en iyi arkadaşın şimdi o, Santiago. | Open Subtitles | أعتقدُ أنهُ هو صديقكِ المفضل الجديد يا (سانتياجو) |
| - o olmalı. | Open Subtitles | لابدَ من أنهُ هو. |
| - Mark'ı o almış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنهُ هو من قام بتوصيله |
| Trevor'ın o derse girmediğini biliyorlar yani sınavı çalanın o olamayacağını da biliyorlar. | Open Subtitles | لقد عَلِمُوا أنّ (تريفور)لم يكن بالصف، لذا عرفوا أنهُ لايُمكِن أنهُ هو من سرق الإختبار. |
| - Bu o olduğu anlamına gelmez ki. | Open Subtitles | - هذا لايعني أنهُ هو |
| Kesinlikle o! | Open Subtitles | أنهُ هو بلا شك... |
| Bu o. | Open Subtitles | أنهُ هو. |
| o yapmış. | Open Subtitles | أنهُ هو |
| Bu o! | Open Subtitles | ! .أنهُ هو |