"أنه أكثر" - Traduction Arabe en Turc

    • Daha çok
        
    • fazlası
        
    • çok daha
        
    • Çok daha zahmete
        
    Yani, Brandon tam bir erkek değil. - Brandon Daha çok bir kı... Open Subtitles أنظري، براندون أنه ليس فتى تماماً براندون أنه أكثر ميلاً أن يكون فتاة
    Adrenalin azalıyor, büyük ihtimalle şu anda Daha çok acı hissediyorsun. Open Subtitles الأدرينالين هو في الخفوت، لذلك ربما كنت تشعر أنه أكثر الآن.
    Tam olarak telefon değil aslında Daha çok alıcı/verici radyo. TED أنه أكثر مايكون جهاز راديو ثنائي الاتجاه.
    İşin içinde basit karaborsa satımından fazlası varmış gibi görünüyor. Open Subtitles بدأ الأمور يشعرني أنه أكثر من بيع بضائع بالسوق السوداء
    Haydi. Bundan daha fazlası olmalı. Haksız mıyım? Open Subtitles هيا, لابد و أنه أكثر من ذلك, هل أنا محق؟
    Cinsiyet her zaman bir olgu olarak görüldü, değişmesi imkansız olan, ama şimdi bunun aslında çok daha değişken, karmaşık ve gizemli olduğunu biliyoruz. TED الجنس، كان ومازال يعتبر حقيقة مطلقة. غير قابلة للتغيير، ولكننا نعرف الآن أنه أكثر مرونة، وتعقيدًا وغموضًا.
    Fakat bu inanılmaz eylemi gerçekleştirmenin etkisi, düşündüğünden çok daha fazla. TED لكن تأثير القيام بهذا الفعل الذي لا يمكن تصوره يثبُت أنه أكثر مما كان مستعدًا له.
    çok daha zahmete değer. Open Subtitles أنه أكثر نفعاً
    Hayır, bu, Daha çok çim biçme makinemiz gibi, sanırım. Open Subtitles كلا ، أنه أكثر ؛ كـجزّاز عُشبنا ، على ما أعتقد
    Hayır, Daha çok bardağın yarısı kanla dolu. Open Subtitles لا لا, أنه أكثر من كأس نصفه ممتلئ, أنه ذو نهاية مدببة
    Tahminimce senin için yaptığım veya seninle paylaştığım her şeyden Daha çok seni olduğun kişi yapacak olan şey bu parça. Open Subtitles أحزر، أنه أكثر من أيّ شيء فعلته أو قاسمته معك ذلك هو الجزء الذي سيجعلك من تكون
    Evet, yani bir diskten Daha çok... bir ışığa benziyor. Open Subtitles أجل، هذا أجل، أكثر من قرص واحد يعني أنه أكثر من إشارة لاسلكية واحدة
    Bir sergi değil. Daha çok bir lütuf. Open Subtitles أنه لَيسَ بمعرض كبير أنه أكثر مِن إحسان
    Bu Daha çok psikoljik çiziklerle alakalı. Open Subtitles أنه أكثر بسبب نفسيتها تجاه ذلك
    Ama isim değişikliğinden daha fazlası olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles لكني يجب أن أقول أنه أكثر من مجرد تغيير عنوان
    Dileğin bu muydu, Peyton? Eğer bundan fazlası olduğunu söylersem, ahmağın teki olduğum için benimle dalga geçmezsin, değil mi? Open Subtitles إذا قلت أنه أكثر من ذلك هل ستغيظني بسبب حماقتي؟
    Görünüşe göre sakinleşmeden daha fazlası oldu. Ne oldu? Open Subtitles ،يبدو أنه أكثر من مجرد تهدئة للأعصاب ماذا جرى ؟
    Bunun oluşturduğu tehlike ısınmadan çok daha büyük. Open Subtitles لتهديد آخر متعلق بثاني أكسيد الكربون وربما أنه أكثر خطورة
    Ama sizin yapay zekanız çok daha gelişmiş görünüyor. Open Subtitles لكن برنامج الذكاء الإصطناعي خاصّتكِ يبدو أنه أكثر تقدماً
    Tamamen yalnız kalabileceğimiz ıssız bir yer çok daha romantik olacak. Open Subtitles أنه أكثر رومانسية ..في مكان مجهول حيث نحن يمكن أن نكون لوحدنا بالكامل
    çok daha zahmete değer. Open Subtitles أنه أكثر نفعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus