"أنه بدلاً من" - Traduction Arabe en Turc

    • yerine
        
    Başka bir deyişle, bir hastadan numune almak ve onu mikroskoba göndermek yerine mikroskobu hastaya getirebilirsiniz. TED ما يعنيه ذلك الآن هو أنه بدلاً من أخذ عينة من المريض وإرسالها إلى المجهر، تستطيع إحضار المجهر إلى المريض.
    Bunun yerine, ilerlemeye bir davet olduğunu anladım, çünkü beraberinde sevgiyi ve dahasına götürecek yolu barındırıyor. TED لاحظت أنه بدلاً من ذلك أنه دعوة للمضي قدماً لأنه في الحياة فإن الحب و الطريق لحب هائل
    Ama her şeyden önemlisi, bunun için ağlamak yerine, dışarıda durup bize komik suratlar yapıp gülümsüyor. Open Subtitles لكن ما يحزننى حقاً هو أنه بدلاً من أن يبكى هو بالخارج مبتسماً لنا
    Bunun yerine aile ziyareti alabileceğini söyle. Open Subtitles أخبريه، أنه بدلاً من ذلك، سيمكنه أن يقضي وقتاً مع عائلته
    Birini öldürünce hapishaneye girmek yerine bir külah dondurma aldığını düşün. Open Subtitles حسنأ فقط تخيل.. أنه بدلاً من الذهاب إلى السجن بسبب قتل أحدهم تحصل على مخروط آيس كريم
    Sıtmanın belirtilerini birebir taklit eder ancak öldürmek yerine seni Karadamına çevirir. Open Subtitles إن أعراضه هي نفس أعراض الملاريا عدا أنه بدلاً من أن يموت يتحول إلى رجل ثلج
    Buzdolabından bir birayı uçarak getirmek yerine lambayı mı kırdım dersiniz? Open Subtitles أتعتقدون أنه بدلاً من جعل الجعة تطير من البراد ، جعلت هذا المصباح ينكسر ؟
    Dikkatinizi çekerim, şifreyi bildiğini yazmak yerine şifrenin ne olduğunu yazabilirdi. Open Subtitles أيمكنني أن أشير أنه بدلاً من كتابة أنه يعرف الكود كان يمكنه أن يكتب الكود
    Jimmy, bu aynı annenin tarifi işte, cips tozu koymak yerine sadece dibine mısır gevreği koydum. Open Subtitles جيمي , إنها وصفة والدتك حقاً باستثناء أنه بدلاً من نثرات الشرائح لقد طحنت بعض من حبوب الإفطار القديمة
    Bazıları gerçek olduğuna inanmak yerine, plasebo etkisini diğer faktörlerle karıştırmakta, tıpkı doktorları memnun etmek için onlara sahte gelişmeleri bildiren hastalar gibi. TED يعتقد البعض أنه بدلاً من كونها حقيقية، تأثير الدواء الوهمي هو مجرد خلط بينه وبين عوامل أخرى، كمحاولة المرضى إرضاء الأطباء بإبلاغهم كذبًا أنهم تحسنوا.
    Açıkçası bunun yerine, tamam, yap bir güzel site, ben kimim ki güzel site yapmayın diyorum? TED حسناً، كنت أريد أن أقترح أنه بدلاً من -- نعم، أنشئ موقعاً جميلاً، من أنا حتى أقول لا تنشئ موقعاً جميلاً؟
    Beni suçlamak yerine... savunacağını eminim. Open Subtitles أنا متأكد أنه بدلاً من لومي سيدافع عني
    Bu yüzden yaptıkları şey Newton'u sorgulamaları yerine... Open Subtitles فكان ما فعلوه هو أنه بدلاً من مسألة "نيوتن"،
    - Baksanıza, aslında sahil yerine öğleden sonra özel bir yere gideriz diyordum. Open Subtitles إسمعوا, كنت أفكر... أنه بدلاً من الشاطيء, ربما يمكنني أن آخذكم يا رفاق بالظهيرة, و أذهب بكم لمكان مميز
    Göz önünde bulundurana kadar bu birikim fena değil, bunun yerine aynı dolarıa yatırım yapmış olsaydın, şirketlerin belgelerinde işlerini büyütmeye odaklanmış olsalardı ve en önemlisi çevresel ve sosyal konular üzerinde olsalardı, bu bir dolar 28 dolar ve 36 sente kadar büyümüş olacaktı. TED وهذا ليس سيئاً حتى يتبادر إليك أنه بدلاً من استثمار نفس الدولار في مجموعة من الشركات تسعى إلى توسيع أعمالها وفي أهم القضايا البيئية والاجتماعية سيتضاعف الدولار الواحد فيها ليصبح 28 دولاراً و36 سنتاً.
    Onda Bizarro Superman'in yerine geçti biz ise bu palyaço fabrikasına geldik. Open Subtitles عدا أنه بدلاً من (بيزارو) الرجل الخارق.. فلدينا مصنع المهرجين هذا!
    Horvan Crystal yok olduktan sonra gezegene geri dönerek kaynağı aramak yerine doğruca Peevan Galaksisi'ne gitmeye karar verdiler. Open Subtitles لقد قرروا أنه بدلاً من أن يُدمّر كوكب "كريستال الهورفمان" والاضطرار للعودة إلى الكوكب للسعي في إيجاد مصدر، سيذهبون مباشرةً إلى "مجرة البيفان".
    Ya senin Lily'ye yaptığın gibi birini yaratmak yerine gizemli hızcımız kendini tarihten sildiyse? Open Subtitles انظروا، ماذا لو أنه بدلاً من التسبب في وجود شخص كما فعلت مع (ليلي)، يكون فائق السرعة الغامض محا نفسه من التاريخ؟
    Düşünüyordum, bir P-2 nin Devon'un yerine geçmesindense, trampetçileri dokuzda tutsak. Open Subtitles ..أفكر أنه بدلاً من تصعيد أحدهم ...(من الصف الثاني بدلاً من (ديفون ربما يجب أن نكتفي بتسع عازفون
    Bay Delavane, suçlamalar yerine takımınızın kahraman olacağını duymaktan mutluluk duyacaksınızdır. Open Subtitles سيد (ديلفان)، ستكون سعيداً لتعرف أنه بدلاً من مواجهة التهم الجنائية سيغدو فريقك أبطالاً ...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus