"أنه ذهب" - Traduction Arabe en Turc

    • gitmiş
        
    • gitmiştir
        
    • gittiğine dair
        
    • gittiğini
        
    Tüfeği yok, yiyecek bulmaya gitmiş olmalı. Open Subtitles ، بندقيته غير موجوده لابد أنه ذهب للبحث عن طعام
    Bu demektir ki, garaja pijama ve terlikleriyle gitmiş olmalı. Open Subtitles هذا سيعني أنه ذهب لموقف السيارة بثوب نومه وحذائه
    Uzağa gitmiş olamaz. Muhtemelen ırmağın aşağısındadır. Open Subtitles لا أعتقد أنه ذهب بعيدا ربما ذهب عند مجرى النهر
    Metanetli ol, Marge. Eminim daha iyi bir yere gitmiştir. Open Subtitles كوني قوية يامارج أنا متأكد أنه ذهب لمكان أفضل
    Büyük ihtimalle hazırlanmak için papaz evine gitmiştir. Open Subtitles من المحتمل أنه ذهب لمنزل القسيس حتى يستعد
    Telesekreterinde Londra'ya gittiğine dair bir mesaj var. - O halde gitmiştir, değilmi ? Open Subtitles حسنا, هناك رسالة على آلة الرسائل الخاصة به تقول أنه ذهب الى لندن
    Çoktan "The Nation"a gittiğini ve oradaki herkese... beni becerdiğini söylediğini biliyorum. Open Subtitles أنا متأكدة أنه ذهب إلى الجريدة و أخبر الجميع أنه تغازل معي
    Arabanın alarmı bu. Brian kurtulup oraya gitmiş olmalı. Open Subtitles إنها صافرة إنذار السيارة لابد أنه ذهب إلى هناك
    Bir yere gitmiş gibi görünmüyordu fakat söylediğine göre, ışık hızından daha hızlı olduğu için biz göremiyormuşuz. Open Subtitles لم يبدو أنه ذهب لأي مكان لكنه قال بأنه أسرع من سرعة الضوء لن نقدر على رؤيته يتحرك على أية حال
    Sence nereye gitmiş olabilir, söyle. Open Subtitles و الآن فالتخبرينى وحسب ، إلى أين تعتقدين أنه ذهب ؟
    Taşınmasına yardım etmek için oraya gitmiş. Open Subtitles على ما يبدو أنه ذهب إلى هناك لمساعدتها في نقل بعض الأثاث
    Taşınmasına yardım etmek için oraya gitmiş. Open Subtitles على ما يبدو أنه ذهب إلى هناك لمساعدتها في نقل بعض الأثاث
    Çok acele gitmişti. Demek kız arkadaşını aramaya gitmiş. Open Subtitles لقد رحل بسرعة كبيرة يبدو أنه ذهب ليلحق بحبيبته
    Kesin olarak bildiğimiz tek şey, Amanda Kendall'la üniversiteye gitmiş. Open Subtitles كُل ما نعلمه بالتأكيد هو أنه ذهب للجامعة مع أماندا كاندال
    Asgard'a yardım getirmeye gitmiştir. Tek açıklaması bu. Open Subtitles لابد أنه ذهب إلى أسغارد للمساعدة , التفسير الوحيد
    Ben yardım edemediğim için birkaç işini halletmeye gitmiştir. Open Subtitles كنت أظن انه في طريقه الى هنا أنا متأكدة أنه ذهب للقيام ببعض الأشياء أنا لست هناك لمساعدته
    Eminim tuvalete gitmiştir. Hadi, çocuklar. Open Subtitles أنا واثق أنه ذهب للحمام فقط هيا يا قوم
    Eminim ki iyi bir yere gitmiştir. Open Subtitles . أنا متأكد من أنه ذهب إلى مكان جيد
    -Telesekreterinde bir mesaj var. -Londra'ya gittiğine dair. Open Subtitles حسنا, هناك رسالة على آلة الرسائل الخاصة به تقول أنه ذهب الى لندن
    Biletler senin kredi kartınla alınmış ama oraya gittiğine dair elimizde bir kanıt yok. Open Subtitles اشترى تذكرة ل (أفيري) أيضاً تم شراء التذاكر ببطاقتك الائتمانية و لكن ليس لدينا دليل أنه ذهب هناك أبداً
    Kumarhaneye gittiğine dair hiçbir bilginiz yok muydu? Open Subtitles لم تكن تعلم أنه ذهب للكازينو؟
    Ayrıca, Meksika'ya ailesinin yanına gittiğini düşünüyorum. - Umurumda değil. Open Subtitles وأيضاً، أظن أنه ذهب للمكسيك مع والديه، ليس لأنني أهتم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus