Yani benim atalarımın DNA' larının benimkiyle aynı yapıda olduğunu duydum. | Open Subtitles | إذاً سمعت من أسلافي في قسم الحمض النووي أنه كانت هناك |
Beni başkaları ile eşleştirmek için kullanılanın yüzeysel veri olduğunu bildiğim için kendi sorularımı kendim sormaya karar verdim. | TED | و علما أنه كانت هناك بيانات سطحية، تستعمل لمطابقتي مع أشخاص آخرين قررت بدلا من ذلك أن أطرح أسئلتي الخاصة. |
Yaranın çevresinde yanık izleri olduğunu hatırlayacaksınız. | Open Subtitles | لعلك تتذكر أنه كانت هناك دلائل على علامات حارقة حول الجرح |
Hatta karbon nanotüpler kullanarak uzaya giden bir asansör yapmaya çalışan gruplar bile vardı. | TED | حتى أنه كانت هناك مجموعات تحاول صناعة مصعد إلى الفضاء باستخدام أنابيب النانو الكربونية. |
Ve tabii ki, bu konuları ele almanın belli riskleri vardı. | TED | ولا أحتاج لن أقول، أنه كانت هناك مخاطر معينة فى الخوض فى هذه الموضوعات. |
Sanırım patlamada meteor parçaları varmış ve bu makaleyi buldum. | Open Subtitles | يبدو أنه كانت هناك صخور نيزك في الانفجار وقد وجدت هذه المقالة |
Bir zamanlar oralarda bir kasaba varmış. 1940'larda altı ay süren bir toz fırtınasında kaybolup gitmiş. | Open Subtitles | من المفترض أنه كانت هناك مدينة كاملة هناك ولكن عاصفة فى الأربعينات أطاحت بها |
Şu anda tek bildiğimiz, söyleyebileceğimiz tek şey, bir çok ölü olduğu. Ne kadar olduğunu bilmiyoruz... | Open Subtitles | , ما نعرفه في هذا الحين ما يمكننا اخباركم به هو أنه كانت هناك حالات وفاة |
Ona bir boykot olduğunu yani gidip çıkıp da yiyecek almaması gerektiğini söylemişler. | Open Subtitles | قالوا له أنه كانت هناك مقاطعة لذلك ما كان يجدر به أن يشتري الطعام |
Noel arifesi yürüyüş ve şarkı söyleme işine daha erken başlamak için talepler olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه كانت هناك طلبات لبدء المسيرة الغنائية لعشية الكريسمس مسبقا |
Civarda başka yerleşim merkezlerinin de olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت تقول أنه كانت هناك مستوطنات أخرى بالجوار |
Sesini duyar duymaz bir sorun olduğunu anladım. | Open Subtitles | كل ما عرفته أنه كانت هناك مشكلة منذ أن سمعت صوته. |
Benim bununla ilgim olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتظنا أنه كانت هناك علاقة لي بهذا الأمر؟ |
Orada sadece bir tane araba olduğunu söyleyen tanığımız vardı. | Open Subtitles | لدينا شاهد عيان يؤكد أنه كانت هناك سيارة واحدة .... |
Bu adamların pislik olduğunu söylememe gerek yok herhalde. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه كانت هناك حاجة . لأخبركم يا رفاق بهذة الأشياء الغير لائقة |
Ufak farklılıklar olduğunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | بحقك ، تعلمين أنه كانت هناك دائما فوارق طفيفة |
Anladığıma göre hanımefendinin bazı olumsuzlukları vardı. | Open Subtitles | سمعت أنه كانت هناك أعتراضات قوية نحو السيدة |
Aslında bazı işaretler vardı galiba. | Open Subtitles | أَحْزرُ,عند التفكير بما حدث فى السابق. أنه كانت هناك إشارات. |
Efsaneye göre bir zamanlar Firavun'un mezarında bulunan amfora açıldığında binlerce ve binlerce yıl bekledikten sonra ortaya yayılan kokuda öyle büyülü bir güzellik ve öyle yüce bir kudret varmış ki... | Open Subtitles | ويهيمن على الآخرين الأسطورة تبدأ أنه كانت هناك جرّة عُثِر عليها فى مقابر الفراعنة وحينما فُتحت انبعث منها شذا العطر |
Bay Reedburn'un yüzünde yara varmış. | Open Subtitles | رئيس المفتشين "جاب" قال أنه كانت هناك "كدمات في وجه السيد "ريدبورن |